Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/9066 E. 2013/18185 K. 07.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9066
KARAR NO : 2013/18185
KARAR TARİHİ : 07.10.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVALILAR :

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre, davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazası nedeniyle sigortalının uğradığı manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 28.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/11/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine (Dosyada mevcut bilirkişi raporları doğrultusunda davalılara izafe edilen kusur miktarları göz önüne alınarak davalı … kusur oranına tekabül eden 20.000 TL’den davalı …. Tic Ltd Şti’nin kusur oranına tekabül eden 8.000 TL tazminat miktarından sorumlu tutulmasına) davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; … Başkanlığı tarafından olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, davacının % 37,2 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, hükme esas bilirkişi kusur raporunda olayın meydana gelmesinde, davalıların % 70, davacının % 30 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık davacının müteselsil sorumluluğa dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır. Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK. nun 50. maddesi, ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK. nun 51. maddesi uyarınca (TBK’nun 61. Maddesi) ve aynı Yasanın 142. (TBK’nun 163.) maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı bir dava ile de talep edebilir.
Ancak, aynı Yasanın 141. (TBK 163) maddesi gereğince teselsül, ister yasadan, ister sözleşmeden doğmuş olsun, bu kuraldan yararlanma hakkı sadece zarara uğrayanın, daha geniş bir deyim ile alacaklınındır. Zarara uğrayan (alacaklı), bu hakkını kullanmadıkça, yani müteselsilen tahsil isteğinde bulunmadıkça, mahkeme re’sen onun yararına teselsül kuralını uygulayamaz. Çünkü, hakim istek ile bağlı olup, istek dışı karar veremez. HUMK’nun 74.(HMK 26) maddesi buna engeldir.
Temyiz incelemesine konu olan bu davada, davacı vekili tarafından düzenlenen 08.06.2011 günlü dava dilekçesinde, davacının manevi tazminat isteminin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği açıkça belirtilmiştir. Bu duruma göre de davada teselsül kuralına dayanıldığı gözetilerek, gerçekleşen zararlara ilişkin istek doğrultusunda davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi infazda da tereddüte yol açabilecek nitelikte hem müştereken ve müteselsilen tahsili ile hem de davalılardan kusurları oranında tahsili şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı H.M.K.’nın 370/2 maddesi hükmü uyarınca hüküm bozulmayarak düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2.bendinden “(Dosyada mevcut bilirkişi raporları doğrultusunda davalılara izafe edilen kusur miktarları göz önüne alınarak davalı … kusur oranına tekabül eden 20.000 TL’den davalı …. Tic Ltd Şti’nin kusur oranına tekabül eden 8.000 TL tazminat miktarından sorumlu tutulmasına)” rakam ve sözcüklerinin çıkarılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalılara yükletilmesine, 07/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.