Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/906 E. 2014/7169 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/906
KARAR NO : 2014/7169
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ : Ünye 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2012
NUMARASI : 2011/260-2012/592

Davacılar, murisinin davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacıların murisinin 01/01/1975 – 30/05/1982 tarihine kadar davalı Ünye Orman İşletme müdürlüğünde kesintisiz olarak çalışmış olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacıların murisi Kasım Keçeci’nin davalı Ünye Orman İşletme Müdürlüğü’nde 01/02/1977-30/06/1982 tarihleri arasında davalı kuruma bildirilen günler dışında eksik bildirilen 774 gün daha çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; 01/02/1977 ve 16/05/1977 tarihli işe giriş bildirgelerinin 8078.49 sicil no lu Ağaçlandırma Devlet İşletme Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş olup Kurum’a verilmiş olduğu, davalı Orman İşletme Müdürlüğü tarafından 13/02/1977-01/03/1977 tarihleri arasında 13 gün, 16/05/977-13/07/1977 tarihleri arasında 53 gün olmak üzere toplam 66 gün hizmet bildiriminde bulunulduğu, 1977 yılı dönem bordrolarının getirtildiği, Ünye 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/461 E. ve 2011/90 K . no lu dosyasının getirtildiği, davacı ve davalı bordro tanıklarının dinlendiği, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya ibraz olunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri Ordu Ağaçlandırma Devlet Orman İşletme Müdürlüğü olup bir kamu kuruluşudur. Bu nedenle, davalı işyerinde resmi kayıtlara dayanılması ve ücretlerin yazılı belge ile ödenmesi esastır. Kurum’a bildirilmeyen dönemlerdeki ücret belgeleri ve bu dönemde davacıya ücret ödenip ödenmediği, ödeme yapılmışsa kim tarafından ödendiğinin araştırılması gerekir.
Yapılacak iş, davalı Orman İşletme Müdürlüğü nezdindeki ihtilaflı döneme ait ücret tediye bordrolarının ve puantaj kayıtlarının tamamının aslını veya onaylı ve okunaklı örneklerini getirtmek, ücret ödeme bordrolarında davacının imzasının bulunup bulunmadığını saptamak, davacının işyeri özlük dosyasının eksiksiz ve onaylı bir örneğini işyerinden istemek, işveren kuruluşun davacı ile ilgili yetkili şef, amir, müdür, muhasebe çalışanı gibi yetkili kişilerini dinlemek, davacının dönem bordrolarındaki çalışmalarının dışındaki dönemde ücretini ne şekilde aldığını araştırmak, bu dönemde çalıştığına ve ücret aldığına ilişkin belgeleri getirtmek, davacının resmi kayıtlara geçmeyen dönemlerde çalıştığını ve ücretini aldığını gösterir belgelerin ibraz edilememesi halinde bunun nedenini araştırmak ve haklı ve izah edilebilir bir nedene dayanıyor ise bu takdirde tanık sözlerine itibar etmek, davacının çalışmasını somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Öte yandan HMK’nın 26. maddesi gereğince hakim, kural olarak tarafların talep sonuçları ile bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Davacıların dava dilekçesinde murislerinin davalı Kurum’a ait işyerinde 30/06/1977 tarihine kadar çalıştığının tespiti talebi bulunmadığı halde HMK 26. maddesine aykırı olarak talep aşılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılar ile davalı O.. İ…’ne iadesine, 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.