Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/8971 E. 2014/8681 K. 22.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8971
KARAR NO : 2014/8681
KARAR TARİHİ : 22.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 08/02/2013
NUMARASI : 2009/604-2013/45

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava; davacının davalı apartman işyerinde kapıcı olarak, 27.06.2004 tarihinden dava tarihine kadar 506 sayılı Yasa kapsamında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı işyerinde 28.06.2004 – 01.07.2009 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı apartman işyerinin Yasa kapsamında bulunmadığı, komşu işyeri tanıklarının davacının çalışmalarını doğruladıkları, davacının eşinin 06.12.2005 ve 02.03.2010 tarihinde Kablo TV’ye başvuru belgesinde adres olarak davalı apartmanı gösterdiği, davacının eşi ile apartman yöneticisi arasında imzalanan 01.06.2004 tarihli kira sözleşmesi bulunduğu, davalı apartman yöneticisi tarafından dava tarihinden sonra 23.02.2010 tarihli ihtarname ile davacının eşine ihtar çekilerek; 01.06.2004 tarihinde kira sözleşmesi yapıldığının, ancak hiçbir bildirimde bulunulmadan 2009/Temmuz ayı itibari ile dairenin boşaltıldığının ve 1 yıllık kira bedelinin ödenmediğinin bildirildiği, ayrıca davalı apartman yöneticisi tarafından bu ihtardan sonra davacının eşi aleyhine alacak davası açıldığı, ancak davacının eşi aralarında kira sözleşmesi ve borcu bulunmadığına dair yemin ettiği ve davacı da yazılı delil ile ispatlayamadığı için davanın reddedildiği, davalı apartmanın 5 katlı olduğu ve her katta 2 daire bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda; komşu işyeri tanıklarının davacının çalışmalarını doğrulaması, davalı apartman yönetimi tarafından davacının eşi aleyhine çekilen 23.02.2010 tarihli ihtar ile davacı ve ailesinin 01.06.2004 tarihi ile 2009/Temmuz ayı arasında davalı apartmanda yaşadıklarının beyan edilmiş olması ve dosyadaki diğer belgeler dikkate alındığında; davacının 28.06.2004 – 01.07.2009 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının kabulüne dair tespit yerinde ise de; davalı apartmandaki daire sayısı dikkate alındığında, davacının çalışmalarının part-time olup olmadığının tespit edilmemiş olması hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davalı apartmanın daire sayısını ve dairelerin nasıl ısındığını tespit etmek, komşu işyeri tanıkları ile davalı apartmanda oturan tanıkları yeniden dinleyip davacının gün içerisindeki çalışmaları hususunda detaylı beyanlarını almak, böylece davacının çalışmalarının part-time olup olmadığı hususunu gerekli ise bilirkişiden de rapor aldırılmak sureti ile tespit edip varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan İ.. A..’na iadesine 22/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.