YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8677
KARAR NO : 2014/1085
KARAR TARİHİ : 23.01.2014
MAHKEMESİ : Uşak 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/02/2013
NUMARASI : 2012/739-2013/233
Davacı, davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitiyle, 5510 sayılı Yasa’nın 37. maddesi hükümleri uyarınca, evlenme – çeyiz ödeneğinin faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ……tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava; davacının ölüm aylığını kesen Kurum işleminin iptali, davacının Kuruma borcu olmadığının tespiti ve davacının 06.08.2010 tarihinde evlenmesi nedeniyle ödenmesi gereken evlenme ödeneğinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve karar davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davacının 14.03.2011 tarihli dava dilekçesi ile Denizli İş Mahkemesinde dava açtığı, Denizli 2. İş Mahkemesinde 2011/208 E sayılı dosyada görülen yargılama sonunda, anılan mahkemece 03.07.2012 gün ve 2011/208 E, 2012/466 K sayılı kararla, Uşak İş Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle, yetki yönünden davanın reddine karar verildiği ve bu kararın taraflarca temyiz edilmediğinden 12.07.2012 tarihinde kesinleştiği uyuşmazlık konusu değildir.
Uyuşmazlık yetkisizlik kararının kesinleşmesini takiben HMK 20. maddesi gereğince, süresi içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin taraflarca istenip istenmediği noktasındadır.
HMK’nun 20. maddesindeki düzenlemeye göre, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
Somut olayda Denizli 2. İş Mahkemesinin yetkisizlik kararının taraflara usulünce tefhim olunduğu, taraflarca temyiz yoluna başvurulmadığından 12.07.2012 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin 04.09.2012 havale tarihli dilekçe ile dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini istediği dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Kararın kesinleştiği 12.07.2012 tarihinden itibaren HMK’nun 20/1 maddesindeki iki haftalık sürenin, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin istendiği 04.09.2012 tarihi itibarıyla geçmiş bulunduğu ortadadır. Hal böyle olunca süresi içerisinde kararı veren mahkemeye başvurulmadığının kabulü ile HMK 20/1 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.