Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/8667 E. 2014/7873 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8667
KARAR NO : 2014/7873
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2013
NUMARASI : 2011/1212-2013/137

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 02/05/2004-16/09/2007 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının davalı işveren şirkete ait işyerinde 02.05.2004 – 16.09.2007 tarihleri arasında aralıksız olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 02/05/2004 – 16/09/2007 tarihleri arasında davalı P A.Ş yanında sürekli olarak çalıştığının ve çalıştığı bu sürenin diğer davalı SGK’ya bildirilmediğinin tespitine, karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının davalı işyerinde çalışmaya başladığına ilişkin olarak 06.12.2003 tarihli işe giriş bildirgesinin “11021197.21” sicil numaralı “P.. Madencilik San. Tic. A.Ş.” ünvanlı, Kulp İlçesi Hamzalı Köyü Mevkii adresli davalı işyeri tarafından 05/12/2003 tarihinde Kurum’a bildirildiği, davacının hizmet cetvelinde 06.12.2003- 01.05.2004 tarihleri arasında davalı şirkete ait işyerinde 147 günlük hizmetinin bulunduğu, başkaca kayıtlı hizmetinin bulunmadığı, SGK İl Müdürlüğü’nün 11.07.2012 tarihli yazısından; “1021197.21” sicil sayılı dosyada işlem gören işveren “Petra Madencilik San. Tic. A.Ş.’ nin işyeri dosyasının 12.08.2003 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamına alındığı, 15.06.2004 tarihinde Kanun kapsamından çıktığının belirtildiği, davalı işyerine ait 2004/5-6 dönem bordrosunun dosyaya getirtildiği, davacıya ait 1(bir) günlük sigorta kaydının bordrolarda yer aldığı, davacı ile davalı tanıklarının dinlendiği, davacı tanıklarının aynı zamanda bordro tanığı olduğu ve yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya ibraz olunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacının davalı işyerinde hizmetinin tespitine karar verilmiş ise de SGK kayıtlarına göre işyerinin 15.06.2004 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa’nın kapsamı dışında olduğu, beyana göre de şirketin faaliyetlerini bir dönem durdurduğu hususları nazara alındığında davacının bu döneme ilişkin olarak sadece tanık beyanları ile fiili çalışmasının hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; davacının “Güvenlik Görevlisi” olarak çalışmasına yönelik var ise Emniyet Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde kayıtlı bilgi ve belgeleri getirtmek, davalı işyerinin hangi dönemler içerisinde faaliyette olduğunu zabıta marifetiyle araştırmak, söz konusu işyerinin faal olup olmadığına ilişkin yerin köy olması dolayısıyla köyün muhtarı,imamı,öğretmeni gibi kamu görevlilerini dinlemek, işyerinin faal olduğunun anlaşılması halinde maden taşımacılık faaliyetinden sorumlu olan çalışanların davacının davalı işyerinde filli çalışmasına yönelik beyanlarına başvurmak, beyanların yetersiz olması durumunda davanın kamu düzenini ilgilendirdiği de dikkate alınarak araştırma genişletilip bu dönemlerde çalışması bulunan komşu işyeri işverenleri ve bu işverenler tarafından çalışmaları Kurum’a bildirilen kimseler ile benzer işi yapan işyerlerinin kayıtlara geçmiş çalışanları zabıta ve kurum kayıtları marifetiyle belirlenip beyanlarına başvurularak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı P.Madencilik San. Ve Tic. A.Ş’ye iadesine
14.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.