YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/866
KARAR NO : 2013/8539
KARAR TARİHİ : 30.04.2013
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, iş kazasına uğrayan davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, davanın kısmen kabulüne, 117.019.15 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 17.05.2004 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminata ilişkin usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığınan herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına, karar vermiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden;
Tanık … ‘ davacı ile birlikte davalı şirketin … şehrinde bulunan şantiyesinde 2004-2005 yılları arasında çalıştığını, davacının marangoz olarak çalıştığını, davacının 2004 yılı Mayıs ayında spiral makinesinin silim taşının patlaması ile kaza geçirdiğini’ beyan ettiği, H4-S-390 sayılı, davacıya verilen belgede ise sadece ‘…’ yazılı olduğu, anlaşılmaktadır.
Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf ehliyeti dava şartlarından olup yargılamanın her safhasında re’sen gözönünde tutulması gerekir.Taraf sıfatının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir.
Yapılacak İş; olay tarihinde davalı şirketin davacının işvereni olup olmadığının belirlenmesi açısından, davacıya, ‘Irak’a nasıl gittiği ve çalıştığı şirkete ait belgeler’ sorularak ayrıca davacının İş-Kur kaydının bulunup bulunmadığı, davalı şirketin Irak’da faaliyet gösterip göstermediği, davalı şirketin … Co isimli şirket ile … Co. isimli şirket ile aralarında irtibat bulunup bulunmadığı, asıl işveren olup olmadığı hususları araştırılarak, husumet tam olarak belirlenerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre ise;
Davacının manevi tazminat istemini ıslah harcı yanında başvurma harcı da ödemek suretiyle gerçekleştirdiği, bu yönüyle manevi tazminata dair talebin ayrı bir ek dava niteliğine kavuştuğu anlaşılmakla, davacının manevi tazminat istemine ilişkin olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmek gerekirken manevi tazminata ilişkin usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi de hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının ve davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine 30/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.