YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8561
KARAR NO : 2014/15877
KARAR TARİHİ : 01.07.2014
MAHKEMESİ : Kastamonu İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2013
NUMARASI : 2003/82-2013/18
Davacı, Kuruma borçlu olmadığının tespitiyle, bloke edilen paranın faiziyle istirdadına, haksız borçlandırma nedeniyle % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı şirket, davalı Kurum tarafından bildirilen 8.315,92 TL (8.315,925,338 TL) asıl alacak ve 8.507,97 TL (8.507,975,500 TL) faiz olmak üzere toplam 16.823,90 TL (16,823,900,338) TL borcunun olmadığının tespiti ile 18.07.2002 tarihinde haksız olarak bloke edilen 8.500,00 TL (8.500,000,000 TL) nin bloke tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte istirdadına, davalı Kurum’un haksız borçlandırması nedeniyle % 40 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı Kurum tarafından, davacı şirketin sahibi ve personelinin 70. Yıl Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezinde yatan Bağ-Kur sigortalısı bazı hastalara Haseki Hastanesi’nden sahte olarak heyet raporu temin ettikleri iddia edilerek reçete bedellerinin davacı şirketten istenildiği, davacı şirketin de borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanun’un 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanun’un 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir.
Uyuşmazlığın çözümünde, ne 506 sayılı Kanun, ne 1479 sayılı Kanun ve ne de 5510 sayılı Kanun’un uygulama yeri bulunmakta olup sağlık karnelerinin sigortalıların haberi olmadan kullanılmak suretiyle ve karnelere alabileceğinden fazla ilaç yazıldığı iddiası dikkate alındığında; davanın yasal dayanağı 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 41 ve devamı (6098 sayılı Kanunun 49 ve devamı) maddeleridir. Bu durumda yukarıda sözü edilen kanun maddeleri hükümlerine göre sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemesi görevli değildir. Bu çerçevede uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece yapılacak iş; yukarıda açıklanan sebeplerle dava hakkında görevsizlik kararı vermek ve dosyayı görevli mahkemeye göndermekten ibarettir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz Harcının istek halinde davacıya iadesine, 01/07/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.