Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/8250 E. 2014/7979 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8250
KARAR NO : 2014/7979
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : İzmir 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/04/2013
NUMARASI : 2012/348-2013/178

Davacı, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının 01/07/1995 tarihinden itibaren başladığının tespitine, sigortalılığı iptal eden, tahsis talebini reddeden Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının 01.07.1995 tarihinden itibaren başladığının tespiti ile bir kısım sigortalılığını iptal eden ve tahsis talebini reddeden Kurum işleminin iptalini istemiştir.
Mahkemece, davacının 01.07.1995 tarihi ile Tarım Bağkur sigortalısı olduğu ve Tarım Bağkur sigortalılığının 506 sayılı Yasa’ya tabi makul sayılan devrede kısa süreli ve kesintili çalıştığı, 2006/11.aydaki 7 gün, 12. Aydaki 15 gün, 2007/3.aydaki 22 gün, 4.aydaki 30 gün, 5.aydaki 1 gün olmak üzere toplam 75 gün dışında 03.06.2011 tarihine kadar devam ettiğinin ve davacının, 03.06.2011 tahsis tarihini takip eden aybaşı olan 01.07.2011 tarihi itibari kısmi yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının teslim etmiş olduğu ürünlerden sadece Haziran-Temmuz 1995 tarihlerinde kesinti yapıldığı, 14.07.1973 – 01.02.2005 tarihleri arasında kooperatif, 03.06.1988 tarihinden beri devam eden ziraat odası kaydı bulunduğu, ancak davacının 15.06.2010 tarihinde 1 gün isteğe bağlı sigortalı olduğu ve 18.05.2011 tarihli dilekçe ile kesintilere göre sigortalılık talebinde bulunduğu, daha önce tescili bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurum’un prim alacaklarını, Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesine rağmen, sigorta tescilini re’sen yapmaması durumunda, Kurum’ca yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırı davranılması nedeni ile prim tevkifatı yapılan kişinin, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabul edilmesi gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasa’nın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün ispatı için; faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Somut olayda; uyuşmazlık konusu dönem içerisinde davacının teslim ettiği ürünlerden sadece Haziran-Temmuz 1995 tarihinde kesinti yapıldığı, bundan başka kesinti veya ürün teslimi bulunmadığı anlaşılmakla; 01.07.1995 – 31.12.1995 tarihleri arasında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığına ilişkin tespit hükmü doğru ise de 01.01.1996 – 30.06.2011 tarihleri arasında sigortalılık koşulları oluşmadığından bu dönemin de kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Mahkemece yapılacak iş; davacının 01.07.1995 – 31.12.1995 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü ile yapmış olduğu borçlanma ve diğer sigortalılık sürelerini de dikkate alarak yaşlılık aylığı koşullarını değerlendirerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.