Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/7885 E. 2014/9472 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7885
KARAR NO : 2014/9472
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2012
NUMARASI : 2007/350-2012/908

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı, dava dilekçesi ile murisi İ. Y.in davalıya ait işyerinde 1986/1. aydan 01/11/2006 tarihine kadar geçen ve davalı kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemiş, 29/11/2007 tarihli dilekçe ile dava dilekçesinde bilgisayar hatası olduğunu, çalışmaların 1980-2004/11. aylar arasında gerçekleştiğini belirtmiştir.
Mahkemece, davacının murisi İ. Y.’in hükümde yazılı şekilde 01/08/1997-30/12/2006 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacının murisi İ. Y.’in davalıya ait işyerinde 01/11/1996-30/07/1997 tarihleri arasında geçen çalışmalarının davalı Kuruma bildirildiği, davalı işyerinin 01/11/1996 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamına alındığını, ihtilaf konusu dönemin tamamında davalı işyerinde çalışması bulunan bordro tanıklarının dinlenmediği, resen komşu işyeri tanığı araştırılarak beyanının alınmadığı ve böylece çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği gibi davacının talebi daraltmış olduğu hususu da dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, çalışmanın 1980-2004/11. aylar arasında geçtiğini belirterek davacının talebini daralttığı da dikkate alınarak , tespiti istenen dönem içerisinde Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan bir denetim olup olmadığını sormak, öncelikle dava konusu dönemi kapsar biçimde bordro tanıklarını dinlemek, gerek görüldüğü takdirde Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak, dinlenen bordro ve komşu işyeri tanıklarının çalışma süresini tereddütsüz belirlemek amacıyla hizmet döküm cetvellerini getirtmek davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan H. G.’e iadesine, 29/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.