Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/7700 E. 2014/7951 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7700
KARAR NO : 2014/7951
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2013
NUMARASI : 2012/791-2013/245

Davacı, yurtdışı borçlanmaları sonucu 01/02/2007 tarihinde bağlanan yaşlılık aylığını yurtdışındaki 01/11/2007-31/12/2011 tarihleri arasındaki çalışmaları nedeniyle 01/11/2007 tarihi itibariyle kesen davalı Kurum işleminin iptaline, 01/11/2007-31/12/2011 tarihleri arasında çıkarılan borçtan sorumlu olmadığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R
Dava, davacının yurtdışı borçlanmaları sonucu 01.02.2007 tarihinde bağlanan yaşlılık aylığını yurtdışındaki 01.11.2007-31.12.2011 tarihleri arasındaki çalışmaları nedeniyle 01.11.2007 tarihi itibariyle kesen davalı Kurum işleminin iptali ile 01.11.2007-31.12.2011 tarih aralığında yersiz aylık ödemesi sebebiyle çıkarılan borçtan sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile davalı Kurum’un ödenen aylıkları geri istemesi işlemi hukuka aykırı olduğundan 19.7.2012 gün ve 11787876 sayılı borç bildirim belgesinin iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının Almanya’daki çalışmalarının 8395 gününü 3201 sayılı yasaya göre borçlandığı, Kurum’ca 01.02.2007’de yaşlılık aylığı bağlandığı; ancak Alman sigorta merciinin 21.06.2012 tarihli sigortalılık sürelerini gösterir evrakıyla davacının 01.11.2007-31.12.2011 tarihleri arasında zorunlu prim ödemeleri olduğu ve Kurumca Türkiye’de yaşlılık aylığı bağlanması için kesin dönüş şartı sağlanmamış olduğu gerekçesiyle 01.02.2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanan davacının yaşlılık aylığının kesilerek 01.11.2007-31.12.2011 tarih aralığına ilişkin borç çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan ve uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan 3201 sayılı Yasa’nın 5754 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile değişik 6/B maddesine göre; ”bu Yasa hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanlar ile Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir.”HGK’nun 15/06/2012 gün ve 2012/21-196 Esas, 2012/396 Karar sayılı Kararı da aynı yöndedir.
5997 sayılı Yasanın 15. maddesi ile 3201 sayılı Yasanın 6/B maddesi değiştirilerek “ Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. Türkiye’de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü getirilmiş, madde hükmü 19.06.2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
5510 sayılı Yasa’nın 96/1.maddesine göre ” Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, üç aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan,
itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.”
Somut olayda, davacıya ait Alman sigorta merciinin 21.06.2012 tarihli sigortalılık sürelerini gösterir evrakıyla davacının 01.11.2007-31.12.2011 tarihleri arasında zorunlu prim ödemeleri olduğu anlaşılmakta ise de davacı tarafça bu tarih aralığındaki çalışmaların zorunlu prim ödemesi olmayıp yalnız sigortadan muaf cüzi çalışma niteliğinde olduğu bildirilmektedir. Çalışmanın zorunlu sigorta primi kapsamında ya da sigortadan muaf cüzi çalışma niteliğinde olmasının önemi yoktur. Her halükarda yurtdışındaki mevcut çalışma nedeniyle davacının 31.12.2011 tarihine kadar Türkiye’ye dönüş yapmadığı sabittir. O halde Kurum işlemi yerindedir
Bu nedenle Kurum işlemi yerinde olduğundan davanın reddi yerine kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,15/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.