Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/7679 E. 2014/8616 K. 22.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7679
KARAR NO : 2014/8616
KARAR TARİHİ : 22.04.2014

MAHKEMESİ : Çorlu 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2012/49-2013/194

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 15/12/2003 – 12/04/2005 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının davalı işyeri olan kreş ve gündüz bakım evinde 15.12.2003-12.04.2005 tarihleri arasında geçen ve Kurum’a bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Gerçekten; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa’sının 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işyerinin … sicilllle 5.Kolordu Komutanlığı K. Kreş ve Gündüz Bakımevi unvanıyla 12.4.2005 tarihinde kanun kapsamına alındığı, aynı siciili işyerinin 01.01.2001 tarihinde ise A. R. Ş. adına yasa kapsamına alındığı, A.R. Ş.’in topçu üstteğmen olduğu, davacının 12.4.2005 -12.12.2011 tarihleri arasındaki çalışmalarının davalı tarafça Kurum’a bildirildiği, davalı işyerine ait 2005/4 ile 2011 tarihleri arasındaki dönem bordrolarının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; beyanlarına başvurulan tanıkların davalı ile husumetli oldukları gözardı edilerek, işyerinin ilk kez yasa kapsamına alınış tarihi ve ilk kez faaliyete ne zaman geçtiği araştırılmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş; işyerinin ilk kez yasa kapsamına alınış tarihi ve ilk kez faaliyete ne zaman geçtiği araştırılarak, 2005/4.ayından önce davalıya ait işyeri dönem bordrolarının olup olmadığı sorularak var ise nizalı dönemdeki bordrolarda adı geçenlerin de tanıklığına başvurmak, davacının çalıştığı işyerinin askeri tesisler içinde kalması ve giriş-çıkışların kontrol edilmesi nedeniyle buna dair kayıtlar var ise kayıtların dosya arasına alınarak veya davacıya askeri tesislere girebilmesi için kimlik kartı verilmiş ise bu kimlik kartının dosya arasına alınarak, davalı işyerinde adına davalı işyeri tescili olan A.R. Ş. de dahil, işyerinde hangi yıllarda kimin başkanlık yaptığı tespit edilerek, davacının talep ettiği dönemde isimleri belirlenen başkanları tanık sıfatıyla dinlemek ve davacının talep ettiği dönemde askeri lojmanda oturup çoçuklarını kreşe gönderenleri belirleyip beyanları alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Öte yandan 5.Kolordu Komutanlığı K. Kreş ve Gündüz Bakımevi Müdürlüğü’ne her ne kadar tüzel kişiliği olmadığından husumet yöneltilemez ise de davanın başından beri davadan haberdar olan Milli Savunma Bakanlığı vekili tarafından takip edilmiş olması nedeniyle bu husus bozma nedeni yapılmamaştır.
O halde davalı Kurumun ve davalı işverenin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.