Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/7665 E. 2014/8082 K. 17.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7665
KARAR NO : 2014/8082
KARAR TARİHİ : 17.04.2014

MAHKEMESİ : Zonguldak 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2013
NUMARASI : 2012/541-2013/36

Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 01/01/1977 olduğunun ve 21/09/2012 başvuru tarihi itibariyle yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının yurtdışında sigortalı çalışmaya başladığı 1/7/1977 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti ile 21/9/2012 tarihi itibari ile aylığa hak kazandığının tespiti ve 1/11/2012 tarihi itibari ile aylık bağlanmasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, istem gibi davanın kabulü ile, hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 1.1.1977-31.12.1986 tarihleri arasında yurt dışında (Almanya’da) geçen hizmetlerini 3201 sayılı Yasa gereğince borçlanarak, borçlanma bedelini 26.10.2011 tarihinde ödediği, Türkiye’de herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi çalışmasının olmadığı, 21.9.2012 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu ancak Kurumca 5400 gün prim ödeme gün süresini dolmadırmadığından talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacının yurtdışında çalışmaya başladığı tarihini Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihi olarnak kabul edilmesi yerinde ise de, yaşlılık aylığına ilişkin kararda hata yapıldığı görülmektedir.
Somut olayda davacının borçlanma talep tarihi 10.08.2011 olup, bu tarihten önce Türkiye’de 5510 sayılı Kanun’un 4/1-a veya 4/1-b bendi kapsamında sigortalılığı bulunmadığından 3201 sayılı Kanun’un 5.maddesinin 4.fıkrasına göre yurt dışı hizmet borçlanmasına ait sürelerin 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(b) bendi kapsamında sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağına ilişkin Kurum işlemi doğru olup, yaşlılık aylığı şartlarının 1479 sayılı Yasa’nın 35 ve geçici 10 maddeleri gereğince değerlendirilmesi gerekecektir.
Yasal mevzuat uyarınca, davacının kısmi-tam yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için tahsis talebinde bulunması, 15-25 (5400 gün-9000 gün) tam yıl prim ödemesi gerekmektedir. Somut olayda, davacının 3600 gün prim ödemesi bulunmakta olup, yaşlılık aylığı için gerekli prim ödeme gün koşuluna sahip olmadığı görülmektedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davanın reddi yerine, prim ödeme gün sayısını yerine getirmeyen davacıya 1.11.2012 tarihinden itibaren aylık bağlanması gerektiği şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.