Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/7611 E. 2013/11119 K. 28.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7611
KARAR NO : 2013/11119
KARAR TARİHİ : 28.05.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 1979 yılı 1.döneminde 40 gün, 4.döneminde 61 gün, 1980 yılı 1.döneminde 20 gün davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmaları ile sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın 6100 sayılı HMK’nın 119/2. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya davalı şirketin adresini 7 gün içinde bildirmesi aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin 21.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 28.02.2012 tarihinde davalı şirketin adresini bildirdiği, mahkemece davalı şirkete çıkan tebligatın davalının adresten ayrılmış olması sebebiyle iade edildiği, mahkemece verilen kesin süreye rağmen dava dilekçesinin zorunlu unsuru olan davalı adres noksanlığının usulüne uygun bir biçimde yerine getirilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının dava dilekçesinin zorunlu unsuru olan davalı şirket adresini mahkemeye bildirdiği gibi davalının bildirilen adresine tebligat yapılamaması halinde mahkemece adresin ticaret sicilinden araştırılması mümkün iken bu yapılmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir. Zira hizmet tespiti davaları kamu düzenine ilişkin davalardan olup gerektiğinde re’sen yapılacak araştırma ve incelemeler ile çalışmanın niteliği ve süresi saptanmalı tüm deliller toplanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Yapılacak iş, öncelikle taraf teşkilini sağlamak, ardından davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediğini yöntemince araştırmak, işyerinin gerçekten var olup olmadığınını kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığını eksiksiz bir şekilde belirlemek, davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordro tanıklarını ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarını almak, çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğunu özel bir duyarlılıkla araştırarak somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 28/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.