Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/754 E. 2014/4324 K. 10.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/754
KARAR NO : 2014/4324
KARAR TARİHİ : 10.03.2014

MAHKEMESİ : Uşak 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/11/2012
NUMARASI : 2009/109-2012/1419

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 04/10/2007-12/07/2008 tarihleri arasında aralıksız ve sürekli çalıştığının aldığı ücretle birlikte tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile davacının 04/10/2007-12/05/2008 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Kimi ayrık durumlar dışında, resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olur. Ayrıca somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordro tanıkları ve komşu işyerinin kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiğini göz önünde tutarak gerektiğinde; doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle ve olabildiğince delilleri toplaması gerekmektedir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Kurum’un 05/03/2009 tarih ve 11413 sayılı yazısı ile davacıya ait 1479 sy Yasa ve 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığına rastlanmadığının bildirildiği, davacının hizmet cetvelinin yer almadığı, “….” sicil no lu davalı işyerinin ihtilaflı döneme ilişkin 2007/10-2008/7. ayları arası dönem bordrolarının dosyada yer aldığı, M… A.. Meslekî Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün 01/12/2009 tarih ve 510-532 sayılı yazısı ile R.. G..’in aşçılık meslek dalında Ş.. P.. ‘ın yanında çırak öğrenci olarak 03/10/2005-21/09/2007 tarihleri arasında eğitim gördüğünün belirtilmiş olduğu, zabıta araştırması ile komşu işyeri tanıklarının tespit olunduğu, bilirkişiden alınan raporun dosyaya sunulduğu ve davacı, bordro ve komşu işyeri tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda mahkemece çelişkili ve yetersiz tanık beyanlarının dikkate alınarak sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Tanıkların davacının aşçı yardımcısı olarak çalıştığını ve bu çalışmasının süreklilik arz ettiğini belirtmelerine rağmen davacının hangi tarihler arasında çalıştığını tam olarak ispat edemedikleri görülmektedir. Kabule göre de işten ayrılma tarihi olarak hükme esas alınan komşu işyeri tanığı S.. D..’in beyanı, davacının 15/05/2009 tarihine kadar davalı işyerinde çalıştığı yönündedir.
Yapılacak iş; tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek bakımından Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle davalı işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10/03/2014 günlü oturumda oybirliği ile karar verildi.