Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/7539 E. 2014/8423 K. 21.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7539
KARAR NO : 2014/8423
KARAR TARİHİ : 21.04.2014

MAHKEMESİ : Samsun 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2013
NUMARASI : 2009/379-2013/52

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, 26.03.2009 tarihindeki iş kazası nedeniyle %90 oranında sürekli iş göremezliğe maruz kalan sigortalının maddi zararının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davacının bakıcılık gideri maddi zararı için fazlaya dair hakları saklı tutularak 1.000,00TL davalılardan tahsiline, sair hususların(sürekli iş gücü kaybına ve geçici iş göremezliğe dayanan maddi zararlar) konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmişse de varılan bu sonuç doğru olmamıştır.
Dosya kapsamından davacı sigortalının 26.03.2009 tarihindeki iş kazasında yaralanarak %90 oranında malul kaldığı, sigortalının maluliyet oranına göre yardıma muhtaç durumda olduğu, anılan iş kazasında %70 oranında davalı şirketin, %30 oranında ise kazalının kusurlu olduğu, 14.01.2013 tarihli hesap raporunda davacının tüm yasal indirimler yapıldıktan sonra dahi Kurumca karşılanmamış çalışma gücü kaybından kaynaklanan maddi zararının hesaplandığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 54. maddesinde tazmini istenebilen bedensel zararlar kapsamında sigortalının çalışma gücünün azalmasından ya da tümüyle yitirilmesinden doğan kayıplar ayrıca sayılmıştır. Bu tür zararlar geçici veya sürekli zararlar olarak iki ana başlığa ayrılmaktadır.
a)Geçici iş göremezlik zararları; sigortalının iş kazası yada meslek hastalığı nedeniyle geçici olarak çalışamadığı istirahat süresindeki zararını (kazanç kaybını) ifade eder. Bu istirahatli dönemdeki zarar fiilen yoksun kalının kar niteliğindedir. Bu kapsamda sigortalının geçici iş göremezlik zararı olarak istirahatli kaldığı dönemde işvereninden isteyebileceği miktar çalışken aldığı ücretinden Kurumca kendisine 5510 sayılı yasanın 18 maddesi kapsamında ödenen geçici iş göremezlik ödemesinin tenzili ile hesap edilen miktardır. Kazalının iş kazası yada meslek hastalığı durumunda kısmen de olsa mesleğini sürdürmesi söz konusu ise bu durumda sigortalının zararı, tam ve sürekli olarak çalışması halinde elde edeceği tutar ile kısmi iş göremez durumda çalışarak elde ettiği tutar arasındaki farktır.
b)Çalışma gücünün sürekli olarak azalmasından veya tümüyle yitirilmesinden doğan zararlar; bu tür zararlar sigortalının kısmi yada tümüyle sürekli iş göremezliğe tutulmasından kaynaklanan zararlardır. %10 ile %99.99 arasındaki sürekli iş gücü kaybı kısmi iş göremezlik durumunu, %100 sürekli iş gücü kaybı ise tam iş gücü kaybını ifade eder. Sigortalıya iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için sürekli iş gücü kaybı oranının en az %10 olması gerekir.
Bunun yanında sigortalı bazen iş kazası nedeniyle bakıma muhtaç hale gelebilir. Bu durumda SGK kazalıya bağlayacağı geliri %50 artırımlı olarak bağlar. Fakat buna rağmen yardıma muhtaç kalan sigortalının bakıcılık gideri her zaman %50 artırımlı bu Kurum tahsisi ile karşılanmamış olabilir. SGK gelir bağlama evrakından sigortalının bakıma muhtaç olduğu anlaşılıyor ve sigortalı somut olayda aile içinde bakılıyor ise kazalının bakıcılık giderlerinin net asgari ücrete göre bakiye ömrü süresince hesaplanması gerekir. Eğer sigortalının somut olarak aile içi bakım içinde olmadığı anlaşılıyor ise bu durumda sigortalıya sürekli çalışan bakıcı tutulması gerekeceğinden hesaplamanın bu kez bürüt asgari ücretten yapılması gerekir. Burada dikkat edilmesi gereken husus kaza nedeniyle iş gücünü kaybeden sigortalı için sağlıklı bir insan için geçerli olan PMF yaşam tablosunun esas alınarak bakiye ömrün hesaplanmasında ortaya haksızlık durumudur. Zira kazlı işçinin sağlıklı bir insan ile aynı bakiye ömrü taşıdığı kabulü gerçeğe uygun değildir. Bu durumda hesaplamanın PMF yaşan tablosundaki bakiye ömür kadar yapılması gerekmekle birlikte hesaplanan tazminattan B.K’nun 52 maddesine göre hesaplanan bakıcılık giderinden bir miktar indirim yapılması hakkaniyet gereği olup Dairemizin son zamanlardaki uygulaması bu yöndedir.
İş kazası neticesinde yardıma muhtaç kalacak bicimde yaralanarak malul kalan sigortalının maddi zararları içerisinde geçici iş göremezlik zararları, sürekli iş gücü kaybı zararı ile bakıcılık gideri ayrı ayrı mevcut olup belirtilen bu kalemlerin her birinin hesaplanması sırasında doğru olan hesaplama yöntemi, yapılması gereken yasal indirimleri ile birlikte her bir zararın ayrı ayrı ele alınıp hesaplandığı hesap yöntemidir.
Tüm bu açıklamalardan sonra somut olayda, davacı sigortalının iş kazası nedeniyle maddi zararları arasında yer alan geçici iş göremezlik zararı, sürekli iş gücü kaybı zararı ile bakıcılık gideri zararının her birisinin yukarıda belirtilen esaslar kapsamında ayrı ayrı ele alınıp hesaplanması ve hesaplanan bu zararlarından kendi içerisinde yasal olarak yapılması gereken indirimlerin tenzili neticeye gidilmesi yerine yazılı gerekçeler ve özellikle de davacının geçici iş göremezlik zararı ile sürekli iş gücü kaybı zararı bakımından sigortalının Kurum tarafından karşılanmamış bakiye zararının bulunduğunun anlaşılması karşısında davanın bu talepler bakımından konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılması gereken iş; asgari ücret artış oranlarındaki değişikliklerin de göz önüne alınması ile davacı sigortalının talep ettiği maddi zararının hesaplanması noktasında yukarıda ayrıntıları belirtilen esaslara riayet edilmek suretiyle yeniden hesap raporu almak, tüm delilleri bir arada değerlendirerek neticesine göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.04.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.