Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/7369 E. 2014/8807 K. 24.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7369
KARAR NO : 2014/8807
KARAR TARİHİ : 24.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 31/01/2013
NUMARASI : 2011/1261-2013/91

Davacı, ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı, davalı SGK tarafından gönderilen yazı ile 22.026,29-TL prim tutarı ile 41.742,38-TL gecikme zammı tutarı olmak üzere toplam 63.768,67-TL borç tahakkuk ettirildiğini, resen belge düzenlenmesine neden olarak gösterilen E.. D.. isimli kişi ile davacı site yönetimi arasında yapılmış herhangi bir iş akdi ya da kapıcılık sözleşmesi bulunmadığını, kapıcı sıfatı ile çalışmadığından bu kişi ile ilgili olarak kuruma belge ya da bildirge verilmesini gerektirir bir sebep ve durum bulunmadığını, davacı site yönetimi ile kira sözleşmesi yapılan kişinin C. D. (davalı E.. D..’ın eşi) olduğunu ve bu kişinin de başka bir iş yerinde sigortalılığının bulunduğunu, söz konusu ödeme emrine itiraz ettiklerini , E.. D.. ile apartman yönetimi arasında hizmet akdinin kurucu unsuru olan bağımlılık ve çalışmada süreklilik bulunmadığını, SGK tarafından düzenlenen 2011/15828-15829-15830-15831-15832-15833-15834-15835-15836-15837 sayılı ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, iptali istenen ödeme emirlerine konu prim borcunun dayanağı olan 25.08.2010 tarihli, 2010/131 sayılı SGK raporunda, davalı E.. D..’ın 12.12.2000 tarihinden itibaren kapıcı dairesinde kira kontratına dayalı olarak oturduğu, 2001 yılından itibaren işletme defterleri ve gider makbuzlarında E.. D.. ve eşi adına ödemeler yapıldığı, E.. D..’ın 09.11.2005-02.03.2010 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalılığının bulunduğu, apartmanın 16 daireli olduğu, E.. D..’ın davacı sitedeki apartmanın temizlik, çöp alma, ekmek-gazete servis işlerini yaptığı, çalışmalarının hizmet akdine dayalı olduğu ve bu kişinin 20.01.2000-30.04.2004 döneminde çalışmasına yönelik bordro düzenlenerek E.. D..’ın ödemiş olduğu isteğe bağlı sigortalılık primlerinin kendisine iadesinin gerektiğine yönelik tespit yapılmıştır.
Davalı E.. D.. Kontrol Memuru Y. Ç.’e vermiş olduğu beyanında “A. Mh. Ş. H. K. Cad G. Sk. A 6 Blok D: .. K.adresine 30.11.1999 tarihinde taşındıklarını, taşındıklarında eşinin apartmanın temizliği, sabah servisi, akşam çöp alma ve bahçe düzenlenmesi karşılığında evde oturmak iizere kontrat yaptığını, bu işler karşılığında ev kirası elektrik parası, su parası ve ısınma parası vermeyeceklerinin kararlaştırıldığını, eşinin özel bir güvenlik firmasında çalıştığını, boş zamanlarında kendisine yardım ettiğini, bu işler karşılığında para ödemesi yapılmadığını, 1999 yılından bu yana aynı apartmanda oturduklarını, işe başladıklarında sigorta yapılmayacağının söylendiğini, kendisinin de 2005 yılından itibaren isteğe bağlı sigorta ödediğini, evde oturduğu zamanlar başörtüsüne oya ve boncuk işleri yaptığını, bu apartmanın dışında üç apartmanın sadece merdiven silme işini yaptığını, sigorta parasını bunlardan çıkardığını, sabah 7:00’de ekmek ve gazete servisi yapıp akşam 7:00’de çöp aldığını, Pazartesi, Perşembe günleri merdiven temizliğini yaptığını” belirtmiştir.
Davacı tanıkları ise, apartmanın önceleri kömür kazanlı ortak ısınma sistemli olduğunu, o zaman kapıcılarının bulunduğunu, daha sonra doğalgaza geçilince sistem otomatik çalıştığından kapıcıya ihtiyaç kalmadığını, daha sonra kapıcı dairesinin C. D.’a kiralandığını, bunun karşılığında çöp alınması ve ekmeklerin alınmasının kararlaştırıldığını, E.. D..’ın başka apartmanlara da temizliğe gittiğini ve boncuk işleri ile uğraştığını belirtmişlerdir.
Somut olayda, davalı E.. D..’ın davacı site yönetimine ait binada kapıcı olarak hizmet akdine dayalı olarak çalıştığı tanık anlatımları ve aksi kanıtlanamayan 25.08.2010 tarihli, 2010/131 sayılı SGK raporu ile sabittir. Ancak bu çalışmanın, tam gün süreli mi, kısmi süreli çalışma (part time) mı olduğu hususu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır.
Yapılacak iş, davalı E.. D..’ın davacı site yönetimine ait binada kapıcı olarak hizmet akdine dayalı olarak çalıştığı tanık anlatımları ve aksi kanıtlanamayan 25.08.2010 tarihli, 2010/131 sayılı SGK raporu ile sabit olduğundan, davacının anılan çalışmasının tam gün süreli çalışma mı, kısmi süreli çalışma (part time) mı olduğu hususunda, gerek duyulursa ihtilaflı dönemde davalıya ait işyerinde çalışmış, kayıtlı ve tarafsız diğer tanıklar saptanarak bu konuda bunların da bilgilerine başvurmak, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek yöntemince beyanlarını almak ve tüm delilleri bir arada değerlendirerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan E.. D..’a iadesine, 24.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.