Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/7362 E. 2014/8819 K. 24.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7362
KARAR NO : 2014/8819
KARAR TARİHİ : 24.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI : 2008/208-2013/208

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/08/2007-20/10/2007 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

KARAR

Davacı, davalı şirkete ait işyerinde kalite yönetim temsilcisi olarak 01.08.2007-20.10.2007 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını ve SGK’na eksik bildirilen çalışmalarının tesbitini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tesbit davasının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında, resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olur. Ne var ki bu tür kanıtlar salt bu nedene dayanarak istemin reddine neden olmaz; aksi durumun ispatı olanaklıdır. Somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordro tanıkları ve komşu işyerinin kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiğini göz önünde tutarak gerektiğinde; doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle ve olabildiğince delilleri toplaması gerekmektedir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda; davacının davalı işyerinden bildirilmiş çalışması yoktur. Dinlenen bordro tanığı davalıya ait fabrikada saç bükümcüsü olarak çalıştığını, idari birimle fabrika binalarının arasında mesafe bulunduğunu, davacıyı görmediğini beyan etmiş; ancak 01.10.2007, 02.10.2007 ve 19.09.2007 tarihli fax yazılarında davacının isminin, kalite yönetim temsilcisi olarak geçtiği, mahkemece sözü edilen faks belgelerindeki muhatap firma ve ismi geçen diğer kişilerin beyanı alınmadan karar verildiği anlaşılmıştır.
Yapılacak iş; yukarıda belirtilen, somut olaydaki veriler ışığında, 01.10.2007, 02.10.2007 ve 19.09.2007 tarihli faks yazılarında davacının isminin, kalite yönetim temsilcisi olarak geçtiği dikkate alınarak, sözü edilen faks belgelerindeki muhatap firma ve ismi geçen diğer kişilerin, tespiti talep edilen çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, işyerindeki ve davalıya ait işyerlerinde gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.