Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/7324 E. 2014/8820 K. 24.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7324
KARAR NO : 2014/8820
KARAR TARİHİ : 24.04.2014

MAHKEMESİ : Çerkezköy 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 11/05/2012
NUMARASI : 2011/473-2012/316

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı SGK ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, Haziran 1994-03.01.2011 tarihleri arasında SGK’na bildirilmeyen 506 sayılı Yasa’ya tabi hizmet akdine dayalı çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davanın davalı Ş.. Y.. yönünden reddine, davacının 01/09/2000 (dahil) – 02/06/2010 tarihler arasında bu döneme ilişkin 06/04/2012 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen sigorta pirimine esas kazanç miktarları (asgari ücretin 1,19 katı) ile davalı N.. Y..’a ait işyerinde çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2 nolu ara kararda tespitine karar verilen bu dönemleri kapsayan isteğe bağlı sigortalılığın iptaline karar verilmiştir.
Mahkemece, HMK’nun 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı bir şekilde, davacının asgari ücretin üzerinde ücretle çalışma iddiası olmadığı halde, asgari ücretin 1,19 katı ücretle çalıştığının tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3-Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiği göz önünde tutularak tüm delilleri birlikte değerlendirmek suretiyle bir sonuca gitmesi gerekir.
Somut olayda davacının, davalı N.. Y.. tarafından işletilen ve bir aile işletmesi olan, yufkacı olarak faaliyet gösteren aynı işyerinde, 1994 yılından itibaren aralıksız çalıştığını bordro tanıkları doğrulamış, davacının davalı N.. Y..’a ait işyerinde 01.09.2000-30.04.2001 ve 04.06.2010-15.10.2010 tarihleri arasındaki çalışmaları SGK’na bildirilmiş; davacının 01.06.2001-30.09.2008 tarihleri arasında ise isteğe bağlı sigortalı olduğu görülmüştür.
506 sayılı yasanın 79/10 maddesi gereği bu tür davaların 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir ise de, davacının  1994 tarihinden itibaren  başka bir işverenin işyerinde çalışmaksızın 2010 yılına  kadar davalı işverene ait işyerinde çalıştığı bordro tanıklarının beyanlarından açıkça belli olmaktadır. Bu durumda aynı işverenin işyerlerindeki  hizmet akti, 1994 yılından itibaren kesintisiz olarak devam ettiğinden, dava tarihi olan 31.05.2011 itibariyle (çalışmanın sonu olan 15.10.2010 tarihinden itibaren) hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz  edilemez. .    
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yanılgılı değerlendirme i ile yazılı şekilde talep de aşılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
 O halde, davalı SGK ve davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
 SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.04.2014 gününde oy birliği ile karar verildi.