YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7285
KARAR NO : 2014/10738
KARAR TARİHİ : 13.05.2014
MAHKEMESİ : Aydın 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2011/578-2013/63
Davacı, dul aylığının emsal sayılabilecek aylıklardan düşük olduğundan aylık bağlama tarihi olan 25/10/2008 tarihinden itibaren alması gereken ölüm aylığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, almakta olduğu ölüm aylığının emsallerine göre düşük olduğunu bildirerek aylık bağlama tarihi olan 25.10.2008 tarihinden itibaren alması gereken ölüm aylığı miktarının tespitini istemiştir.
Mahkemece; davacıya, 25.10.2008 tarihi itibariyle bağlanması gereken ölüm aylığının ek ödeme ve sağlık primi ile kesintiler hariç 758,58 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının murisinin 21.08.2003 tarihli dilekçesi ile basamak satın almak için davalı Kurum’a başvurduğu, murisin çıkarılan borcun tamamını ödemediği ve bu nedenle basamağının 19’a yükseltildiği, murise 9.166 gün Bağ-Kur hizmeti gereğince satın aldığı 19. basamağa göre 01.02.2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, murisin 30.09.2008 tarihinde vefat etmesi üzerine davacıya %75 aylık bağlama oranı ile ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın yasal dayanağı, 4447 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 11. maddedir. 1479 sayılı Yasa’nın geçici 11. maddesinde; 01.01.2000 tarihinden önce sigortalı olup da 01.01.2000 tarihinden sonra sigortalılığı devam eden sigortalılara bağlanacak yaşlılık aylığının koşulları düzenlenmiştir. Adı geçen geçici 11. maddede; “ Bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlara bağlanacak yaşlılık aylığı;
a) Sigortalının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu Kanun’un yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağının aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir tablosundaki değer üzerinden, bu Kanun’un yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarı ile,
b) Sigortalının, bu Kanun’un yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında aylar itibariyle prim ödediği gelir basamaklarının bu basamaklardaki prim ödeme süreleri de dikkate alınarak, aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir basamakları üzerinden hesaplanacak ağırlıklı ortalamasının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınmak suretiyle bu Kanun’un 36. maddesinin 2. fıkrasına göre bulunacak aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanan aylığın, bu Kanun’un yürürlük tarihinden sonra geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarın toplamıdır. Bu şekilde hesaplanan aylık, bu Kanun’un 36. maddesinin 3. fıkrasına göre artırılır. 2. fıkraya göre bağlanacak aylık, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu Kanun’un yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağı üzerinden bu Kanun’un yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu Kanun’un yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında geçen takvim yılları için, her yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları endeksindeki değişim oranı kadar artırılmış tutarından az olamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle, davalı Kurum’dan idari çözüm ile basamak intibakı ve davacıya ödeme yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise davacıya; davalı Kurum tarafından yapılan aylık hesaplamasını ve miktarlarını, ayrıca yapılan ödemeyi kabul edip etmediğini sormak, kabul etmesi halinde dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurmaktan ibarettir.
Ancak; idari çözüm ile basamak intibakı ve ödeme yapılmamış ise ya da davacı, davalı Kurum tarafından idari çözüm ile yapılan hesaplamaları ve ödemeyi kabul etmiyor ise; davalı Kurum’dan, murisin satın aldığı basamak intibakı ile 31.12.1999 tarihinde 17. basamakta bulunduğunun kabul edilmesi halinde tahsis tarihi itibarı ile bağlanabilecek (a) ve (b) aylıklarını gösterecek şekilde toplam aylığının hesaplanmasını, ayrıca, davalı Kurum tarafından murisin ölümüne kadar murise ve dava tarihi olan 21.12.2010 tarihine kadar davacıya ödenen aylıklar ile basamak intibakı ile hesaplanacak aylıkları arasındaki farkları ayrıntılı olarak belirlemesini ve 01.02.2007 tarihinden itibaren murise bağlanan yaşlılık aylığı ile davacıya bağlanan yaşılılık aylığı ve hesaplamasına ilişkin tüm belgeleri istemek, istenilen bu belgeler geldikten sonra dosya bilirkişiye tevdi edilerek; davalı Kurum’un ilk yaptığı yaşlılık aylığı ve ölüm aylığı bağlama işlemleri ile gönderilen belgelerdeki aylık bağlama işlemlerini irdeleyen ve işlemlerde hata bulunup bulunmadığını, bulunuyor ise hatanın nereden kaynaklandığını açıkca izah edecek şekilde düzenlenen, denetime elverişli rapor hazırlanmasını isteyerek, talep ve müktesep hak kuralları da gözönünde tutularak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yetersiz inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.