Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/7279 E. 2014/7214 K. 08.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7279
KARAR NO : 2014/7214
KARAR TARİHİ : 08.04.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/03/2013
NUMARASI : 2012/538-2013/209

Davacı, 16/01/1995-23/12/2002 tarihleri arasında Bağ-Kur (4/b) sigortalısı olduğuna ve son defa hizmet akdi ile çalışması nedeniyle emeklilik tahsis talebinin geçerliliği kabulüne, 01/12/2010 tarihi itibariyle SSK (4/a) emeklisi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı, 16.01.1995 – 13.12.2002 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğuna ve 01.12.2010 tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasa’nın 4/1-a maddesi kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının 16.01.1995 – 13.12.2002 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 01.01.2011 tarihinde itibaren 5510 Sayılı Kanunun 4/1-a maddesi gereğince yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 16.01.1995 – 31.12.1997 ve 13.11.2006 – 18.06.2008 tarihleri arasında vergi kaydı ile 20.01.1995 – 13.12.2002 tarihleri arasında oda kaydı bulunduğu, sicil kaydı bulunmadığı, vergi kaydı nedeni ile davalı Kurum tarafından, 06.10.1995 varide tarihli bildirge ile re’sen tescil edildiği, davalı Kurum’un ilk olarak; davacıyı 16.01.1995 – 13.12.2002 tarihleri arasında sigortalı olarak kabul ettiği, ancak; Nizip Ticaret Odası tarafından, davacının ortağı olduğu Ersan Gıda.. Ltd. Şti.’nin 16.01.1995 tarihinde kurulduğunun, şirketin gerekli sermaye artırımını yapmaması nedeni ile münfesih duruma düştüğünün, şirketin tasfiyeye girmediğinin, ticaret sicil kaydının devam ettiğinin, 31.12.2002 tarihi itibari ile oda kaydının silindiğinin, ayrıca Nizip Ticaret Odası ile şirket arasındaki dava sonucu Nizip ASHM’nin 10.03.2012 tarih ve 2011/150 esas, 2012/243 karar sayılı kararı ile şieketin tüzel kişiliğinin devam ettiğinin, sicil kaydının da bu nedenle silinmesinin mümkün olmadığının bildirilmesi nedeni ile davacının 13.12.2002 tarihinde sona erdirilen 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığının terkinin iptali ile davacının 16.01.1995 tarihinden itibaren sigortalılığının devam ettiğinin kabul edildiği, davacının 01.02.1978 – 30.09.1981, 27.05.2006 – 30.10.2006, 01.11.2006 – 31.05.2009, 18.09.2009 – 31.12.2009 ve 18.02.2010 – 30.11.2010 tarihleri arası 506 sayılı Yasa kapsamında çalışmaları bulunduğu anlaşılmaktadır.
01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesi değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş, ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş, ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüş, aynı maddenin d) bendinde limited şirket ortaklarının da bu kanuna göre sigortalı sayılacağı belirtilmiştir.
Öte yandan, 1479 sayılı Yasa’nın 25. maddesinde sigortalılığın başlangıç ve bitiş tarihleri belirtilmiş, d) bendinde şirketlerle ilgisi kalmayanların, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren, e) bendinde ise iflasına karar verilmiş olan tasfiye halindeki özel işletmeler ile şirket ortaklarının, özel işletmenin veya şirketin mahkemece tasfiyesine karar verildiği, iflasına karar verilmiş olan veya tasfiye halindeki özel işletmeler ile şirket ortaklarından hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı tarihten bir gün önce sigortalılıklarının sona ereceği bildirilmiştir.
Somut olayda; davacının ortağı olduğu şirket hakkında tasfiye kararı ve mahkeme kararına dayalı bir terkin bulunmadığı, şirketin tasfiyesine mahkemece karar verilmediği için davacının 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığının, 1479 sayılı Yasa’nın 3165 sayılı Yasa ile değişik 25/d maddesi gereğince devam edeceği ve bu durumda davacının önceden gelen sigortalılığının 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık olacağı göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; yukarıki açıklamalar gereğince, davacının sigortalılık süreleri ile 5510 sayılı Yasa’nın 4/1-a maddesi kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin talebini, 2829 sayılı Yasa maddelerini de dikkate alarak değerlendirmek ve varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.