Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/7194 E. 2014/7922 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7194
KARAR NO : 2014/7922
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : Elazığ İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/02/2013
NUMARASI : 2012/215-2013/37

Davacı, iş kazası geçirdiği 24/06/2006 tarihinden 25/02/2011 tarihine kadar ödeme yapılmayan iş göremezlik gelirinin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının iş kazasına maruz kaldığı 24.06.2006 tarihi ile kendisine sürekli iş göremezlik gelirinin bağlandığı 25.02.2011 tarihleri arasında kalan ve hak ettiği halde kendisine hiçbir ödeme yapılmayan 4 yıl 10 aylık süre içerisinde hak ettiği gelirin 10.000,00 TL’sinin faiziyle tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 10.000,00 TL’nin 26.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; elektrikçide çalışan davacının 24.04.2006 tarihinde elektrik direği yüklü pikap ile giderken aracın devrilmesi sonucu elektrik direklerinin altında kaldığı, bu nedenle bacağında kırıklar meydana geldiği, Kurumca olayın iş kazası olarak kabul edilmediği, davacının açtığı dava neticesinde Elazığ İş Mahkemesinin 16.07.2010 tarih, 2010/340 sayılı kararında olayın iş kazası olduğuna karar verildiği, kararın Yargıtay 10. Hukuk Dairesi tarafından 28.10.2010 tarih, 2010/12454 – 14626 sayılı ilam ile onandığı, Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü, Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin raporunda, “Elazığ Eğitim Araştırma Hastanesinin 25.02.2011 tarihli rapor tarihine göre % 40 oranında malul olduğu, kontrol muayenesinin gerekmediğinin belirtildiği görülmüştür.
Kaza tarihinde yürürlükte olan, 506 sayılı Kanunun 12. maddesi uyarınca, iş kazası veya meslek hastalığına maruz kalan sigortalıya, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilir ve sürekli maluliyet halinde de sürekli iş göremezlik geliri bağlanır.
İş kazası ya da meslek hastalığı nedeniyle geçici iş göremezlik, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa’nın 16. ve 89. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, iş kazası ya da meslek hastalığı sonucu iş göremez duruma düşen sigortalıya sağlık yardımları dışında iş kazasının olduğu ya da meslek hastalığı nedeniyle tedavisinin başladığı tarihten, tedavisinin bitimine kadar, geçici iş göremez duruma düştüğü her gün için 506 sayılı Yasa’nın 89. maddesindeki yöntemle yatarak ya da ayakta tedavi görmesine göre, bir ödenek verilir. Sigortalının iş göremezlik durumunun ödeneğin belirlenmesinde etkisi yoktur. Ancak kusur durumu ve zararın oluşumuna veya artmasına sigortalının katkısına göre % 50’ye kadar geçici iş göremezlik ödeneği azaltılabilir.
Sürekli iş göremezlik hali ise, 506 sayılı Kanunun 19. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre iş kazası ya da meslek hastalığı sonucu, sigortalının yapılan tüm tedavi ve tıbbi uğraşlara rağmen eski sağlığına kavuşamaması, beden gücünün bir bölümünü ya da tamamını kaybetmesi durumunda ortaya çıkar. Sürekli iş göremezlik nedeniyle meslekte kazanma güç kayıp oranı % 10 ve üzerinde ise, Kurum tarafından sigortalıya bir gelir bağlanır. Bu gelir sigortalının tam ya da kısmi iş göremezlik durumuna göre belirlenir. Sigortalının kusuru (geçici iş göremezlikten farklı olarak) sürekli iş göremezlik gelirinin belirlenmesinde dikkate alınmaz.
Yukarıda açıklandığı üzere, geçici ve sürekli iş göremezlik devre zararlarının hesabı ayrı ilkelere tabidir. Geçici iş göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelirin karşılanması; sürekli iş göremezlik halinde ise, iş kazası ya da meslek hastalığı nedeniyle çalışma gücünde meydana gelen eksilme sonucu gelir kaybı ya da yıpranmaya bağlı olarak ortaya çıkan zararın tazmini söz konusudur.
O halde davacının, hangi dönemler arasında geçici iş göremezlik ödeneğine, hangi dönemlerde de sürekli iş göremezlik ödeneğine hak kazanacağının alınacak sağlık kurulu raporu ile net bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
506 sayılı Yasa’nın 109. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesine göre “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır. Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesi raporu ile Yüksek Sağlık Kurulu Kararı arasında çelişki bulunması halinde çelişki Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan alınacak rapor ile giderilmelidir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı kararı da bu yöndedir.
Somut olayda; davacının sürekli iş göremezlik durumunun ortaya çıktığı tarih netleştirilmeden bilirkişiden hesap raporu alınması, bilirkişi tarafından davacının geçici ve sürekli iş göremezlik ödeneğine hak kazandığı dönemler ve her bir dönem yönünden miktarlar ayrı ayrı hesaplanmadan, davacının kazaya maruz kaldığı tarihe göre sürekli iş göremezlik ödeneğinin hesaplanması ve Mahkemece bu rapor esas alınarak hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; davacının geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik durumuna ilişkin Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan rapor almak, Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığını gözönünde tutarak, davacının Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz etmesi halinde incelemeyi Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırarak rapor temin etmek, sürekli iş göremezlik durumunun ortaya çıkmasından önce geçici iş göremezlik halinde olduğu dönem yönünden, 506 sayılı Kanunun 89. maddesine göre geçici iş göremezlik ödeneğini hesaplamak, ondan sonra sürekli iş göremezlik durumunun ortaya çıktığı tarihten sonraki dönem yönünden sürekli iş göremezlik ödeneğini hesaplamak ve neticeden bu dönemlerde ödenecek toplam ödeneği belirlemek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi
.