Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/7099 E. 2014/8983 K. 24.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7099
KARAR NO : 2014/8983
KARAR TARİHİ : 24.04.2014

MAHKEMESİ : Sivas İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2013
NUMARASI : 2012/320-2013/76

Davacı, yaşlılık aylığını iptal eden Kurum işleminin iptaline, 3201 sayılı Yasa’ya tabi Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 3201 sayılı yasaya göre borçlandığı yurt dışı çalışmalarının değerlendirilmesi sonucu 01.08.1998 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanan davacının, Kurumca Alman hizmet cetveline göre 31.12.2010 tarihine kadar prim ödemelerine devam etmesi nedeniyle yaşlılık aylığının başlangıç tarihi itibariyle kesilerek 23.03.2001-23.8.2011 tarihleri arasında davacı adına yersiz ödenen meblağın borç kaydedildiği ve iadesinin istendiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davacıya ,yeniden yaşlılık aylığı bağlanıp bağlanmayacağı ve 23.03.2001-23.8.2011 tarihleri arasında davacı adına yersiz ödenen meblağın 5510 sayılı Yasa’nın 96. maddesine göre geri alınıp alınamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Yurt dışında çalışanların yaşlılık aylığından yararlanabilmesi yönünden, yurda kesin dönüş koşulunun varlığı zorunlu görülmüştür (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/10/1997 gün, 1997/10-588 E., 857 K. sayılı ve 22/4/1999 günlü, 1999/21-284 E., 300 K. sayılı ve daha sonra aynı doğrultudaki kararlar). Öte yandan, davacı işçinin, çalıştığı ülkeden işsizlik yardımı, hastalık, geçici işgöremezlik vs. gibi yardımlar alması halinde sigortalının kesin dönüş yapmadığı Yargıtay kararları ile de kabul edilmektedir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan ve uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan 3201 sayılı Yasa’nın 5754 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile değişik 6/B maddesine göre; ”bu Yasa hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanlar ile Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir.” HGK’nun 15/06/2012 gün ve 2012/21-196 Esas, 2012/396 Karar sayılı Kararı da aynı yöndedir. 5997 sayılı Yasanın 15. maddesi ile 3201 sayılı Yasanın 6/B maddesi değiştirilerek “Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. Türkiye’de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü getirilmiş, madde hükmü 19.06.2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
5510 sayılı Yasa’nın 96/1.maddesine göre “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, üç aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.”
Somut olayda, Alman sigorta merciinin 23.2.2011 tarihli sigortalılık sürelerini gösterir evrakıyla davacının 14.8.1972 tarihinde Almanya’da başlayan zorunlu çalışmasının 31.12.2010 tarihi itibariyle sona erdiği anlaşıldığından, davacıya 1.1.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığının yeniden bağlanması gerekir.1.1.2011-23.8.2011 arası davacıya ödenmesi gereken yaşlılık aylıkları yersiz ödeme sayılamaz. Davacının yersiz ödeme miktarının 5510 sayılı Yasa’nın 96./a maddesi gözetilerek karar verilmesi gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın tümden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.