YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6922
KARAR NO : 2013/17186
KARAR TARİHİ : 26.09.2013
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı, davacının 19/11/2003 – 22/12/2006 tarihleri arasında kesintisiz geçen sigortalı çalışmalarının Kuruma eksik bildirilmesi nedeniyle, Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tesbitini istemiştir.
Mahkemece, davacının bildirilmeyen çalışmalarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının davalı işverene ait televizyon işyerinde yönetmen olarak 26/07/2004 – 27/11/2004 ve 15/12/2004 – 31/07/2006 tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmalarının tam, fakat kesintili olarak SGK’na bildirildiği, mahkemece davacının bildirilmeyen çalışmalarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Oysa, davalıya ait işyerinde davacıyla birlikte çalıştıkları, celbedilen hizmet cetvellerinden de anlaşılan tanıklardan Hasan Güler davacının bu işyerinde sürekli çalıştığını, tanık … da davacının bu işyerinde kurulduğu 2003 yılından beri çalıştığını beyan etmişlerdir.
Yapılacak iş; davacının davalıya ait işyerinde kurulduğu 2003 yılından itibaren aralıksız çalıştığı kanıtlandığından ve davalı işverence davacının SGK’na eksik bildirilen çalışmaları bulunduğundan anılan döneme ilişkin istemin kabulüne karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.