Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/6810 E. 2014/6720 K. 03.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6810
KARAR NO : 2014/6720
KARAR TARİHİ : 03.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 31/01/2013
NUMARASI : 2011/1254-2013/67

Davacı, 06/05/2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi S. K. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının ilk işe giriş tarihinin 13.06.1979 olduğu ve buna göre 25 yıl 45 yaş ve 5000 gün prim ödeme şartını yerine getirdiği gerekçesi ile 6.5.2010 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmişse de, yanılgılı değerlendirme neticesinde varılan sonuç hatalı olmuştur.
Uyuşmazlık, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 13.06.1979 olarak kabul edilmemesinden dolayı tahsis talep tarihinde yaşlılık aylığı bağlanmamasından kaynaklanmaktadır.
Dosya içeriğinden, davacı adına dava dışı Orüs Devlet Kereste Fabrikası tarafından düzenlenen 13.06.1979 tarihli işe giriş bildirgesinin bulunduğu ancak dava dışı işyeri tarafından verilmiş bordro bulunmadığından çalışmalarının kabul edilmediği ve şartları oluşmadığından yaşlılık aylığı talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece davacının 13.06.1979 tarihinden itibaren Kuruma bildirilmiş herhangi bir hizmeti bulunmadığından, davacının 18 yaşından önceye ilişkin hizmetlerinin tespiti açısından ayrıca hizmet tespiti davası açılması gerektiğinin davacı vekiline bildirildiği ve davacı vekili tarafından hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile dava açılmadığı, mahkemece de başka bir inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Davacının yaşlılık aylığı talep ederken, kurumca sigorta başlangıç tarihinin 13.06.1979 tarihi olarak kabul edilmemesi nedeni ile davalı Kurum ile aralarında uyuşmazlık çıktığını belirtmesine rağmen, mahkemece davacının aylık talep ederken Kurumca kabul edilmeyen sigorta başlangıç tarihinin tespiti hususunda da talebi olduğu gözetilmeksizin davacı vekiline hizmet tespiti yönünden ayrıca bir dava açması için süre verilmek sureti ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş, dava dışı işyerinden süresinde verilmiş işe giriş bildirgesi bulunduğundan, tespiti istenen süre yönünden hak düşürücü sürenin işlemeyeceği kabul edilip, çalışmanın gerçek olup olmadığı hususunda işin esasına girilerek, uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde Kurumdan dönem bordrolarını getirtmek, bordro tanıklarını resen tespit edip dinlemek, dönem bordrosu verilmemişse veya bordro tanıklarına ulaşılamazsa ya da bordro tanıkları beyanları yeterli olmazsa bu takdirde Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile yine uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, komşu işyeri tanıklarının çalışma süresini tereddütsüz belirlemek amacıyla gerek görüldüğü takdirde hizmet döküm cetvellerini getirtmek, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip, hizmet tespiti ve yaşlılık aylığı talebi hususunda sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yanılgılı değerlendirme ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine
03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.