Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/680 E. 2014/1072 K. 23.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/680
KARAR NO : 2014/1072
KARAR TARİHİ : 23.01.2014

MAHKEMESİ .1. İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 1.2.2003-12.6.2006 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Somut olayda, davacının davalıya ait işyerinden 2006/6-2007/10 tarihleri arasında geçen çalışmalarının Kuruma bildirildiği, davalı işyerinin 12.6.2006 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı ve bu tarihten önceye ilişkin aylık bordroların mevcut bulunmadığı, nizalı dönemde davalı adına kayıtlı işyerinin olup olmadığının araştırılmadığı, komşu işyeri tanığı olarak beyanları alınan…’nin çalıştıkları işyerlerine ait işyeri dosyalarının getirtilmediği, yine bu tanıkların hizmet cetvellerinin getirtilmediği, tanıkların gerçekten komşu işyeri çalışanı olup olmadığı ile çalışmalarının hangi sürelerde olduğunun saptanmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davalı adına kaytılı bir işyeri olup olmadığının ilgili vergi dairesinden sorulmak sureti ile tespit etmek, işyerinin nizalı dönemde faal olduğunun tespiti halinde, komşu işyeri tanığı olarak dinlenen tanıkların çalıştıkları işyerlerine ait işyeri dosyaları ile uyuşmazlık dönemine ait dönem bordroları getirilerek, bu işyerlerinin dava konusu dönemde faal olup olmadığı ve davalı işyerine yakın mesafede olup olmadığı tespit edilerek gerekirse res’en tespit edilecek komşu işyerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.