Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/6774 E. 2014/7507 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6774
KARAR NO : 2014/7507
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

MAHKEMESİ : Trabzon 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2013
NUMARASI : 2012/319-2013/99

Davacı, 01/08/2010 tarihinden itibaren 4/b kapsamında Bağ-Kur sigortalılığının iptal edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının şirket ortaklığı nedeniyle 1.10.2008 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamına alan Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının talebinin kabulü ile aksi Kurum işleminin iptaline,davacının 1.10.2008 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tespitine karar verilmiştir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının Rant Gıda M. T.T. Ltd. Şti. ortaklığının 10.11.1995 tarihinde başladığı, şirket ortaklığından dolayı vergi kaydının 30.4.2006 tarihinde sona erdirildiği, Kurum tarafından davacının limited şirket ortaklığı nedeniyle 1.10.2008 tarihinden itibaren 1479 sayılı yasa kapsamına alındığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davacının limited şirket ortaklığının devam etmesine rağmen şirket ortaklığı nedeniyle oluşan vergi kaydının sona ermesi durumda Bağ-Kur sigortalılığının ne durumda etkileneceği noktasında toplanmaktadır.
01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren, 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesi ilk şekliyle, sigortalılığın oluşumu için, kendi ad ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmesi yanında, ayrıca, kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu da aramıştır. Bu kuruluşlara kayıt tarihi ise, sigortalılığın başlangıcı yönünden, yasal karine kabul edilmiştir. 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa, Bağ-Kur’lu olabilme yönünden, söz konusu 24. maddenin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu kaldırmış, sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulunun gerçekleşmesi durumunda, sigortalılığın oluşacağını yeterli görmüştür. Buna karşın, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa bağımsız çalışanların sigortalı olabilmeleri yönünden vergi yükümlülüğünü öngörmüş, vergiden muaf olanların da kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmaları durumunda yine sigortalı sayılacaklarını kabul etmiştir. Nihayet, uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan 22.03.1985 yürürlük tarihli 3165 sayılı Yasa, sigortalılığa karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde, esnaf ve sanatkar sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağını belirlemiştir. 1479 sayılı Yasa’nın 24/I-d maddesine göre, limited şirketlerin ortakları zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılır. Sigortalılığın başlangıç ve bitiş tarihlerini düzenleyen aynı Yasanın 25/c maddesi hükmü gereğince ise, şirketlerle ilgisi kalmayanların çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren sigortalılıkları sona ermektedir.
Somut olayda davacının şirket ortaklığı devam ettiğinden, vergi kaydının silindiğinden bahisle 1479 sayılı yasa kapsamında olmadığına karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.