Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/6731 E. 2014/7793 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6731
KARAR NO : 2014/7793
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

MAHKEMESİ : Gebze 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2013
NUMARASI : 2008/27-2013/37

Davacı, 15.09.2002 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum ve F Sistem Aksesuar A.Ş. Vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı F. Sistem Aksesuar AŞ’nin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Davalı SGK’nın temyiz itirazı yönünden yapılan incelemede;
Dava, davacının 15.9.2002 tarihinde Rusya’da’da maruz kaldığı olayın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa’nın 11.maddesinde iş kazasının tanımı yapılmış, devamı maddelerinde sağlanan yardımlar ve işverenin yükümü düzenlenmiştir. Bir olayın iş kazası sayılması gerektiğinin tespitine ilişkin davanın nihayetinde 506 ve 5510 sayılı Yasa gereğince hak sahiplerine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması sonucu doğabileceği gibi, diğer yandan bir sosyal sigorta olayının iş kazası sayılıp sayılmaması işverenin dahi hak alanını ilgilendirir. Zira işveren kusurlu ve olay da iş kazası ise, Kurum bağladığı gelirin peşin değerini işverenden isteyebilecektir.
Bunun yanı sıra kamu hukuku alanına giren sosyal güvenlik hukukunun hizmet akdiyle çalışanlar yönünden başlıca kaynağını oluşturan 506 sayılı Yasa, Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren bir sosyal güvenlik sözleşmesi veya topluluk sigortası bulunmadığı takdirde kural olarak Türk Milli sınırları içerisinde ve Türkiye’de tescilli işyerleri ve işverenler ile yasa kapsamındaki işçiler için uygulanabilir. Başka bir anlatımla, 506 sayılı Yasa’nın uygulama alanı devletin hükümranlık sahası ile sınırlı olup, ülke sınırları dışında uygulanamaz. 506 sayılı Yasa’nın ülke dışında meydana gelen sigorta olaylarında uygulanabilmesi işçinin önceden sigortalısı olduğu işveren tarafından geçici bir görev ile yurtdışındaki işyerine götürülmesi veya Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir.
Topluluk sigortası 506 sayılı Yasa’nın 86.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; Kurum, 2 nci ve 3 üncü maddelere göre sigortalı durumunda bulunmıyanların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca onanacak genel şartlarla (İş kazalariyle meslek hastalıkları), (Hastalık), (Analık), (Malullük, yaşlılık ve Ölüm) sigortalarından birine, birkaçına veya hepsine toplu olarak tabi tutulmaları için, işverenlerle veya dernek, birlik, sendika ve başka teşekküllerle sözleşmeler yapabilir.(Ek fıkra: 29/07/2003 – 4958 S.K./40. md.) Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi, bu Kanunun 78 inci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt ve üst sınırı arasında olmak şartıyla kendilerinin belirleyeceği miktarın % 30’udur.Ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödenmeyen primler için bu tarihten başlanarak 80 inci madde hükmüne göre gecikme zammı uygulanır.(Ek fıkra: 29/07/2003 – 4958 S.K./40. md.) Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerin yurt dışındaki iş yerlerinde çalışmak üzere giden Türk işçilerine istekleri halinde 85 inci madde hükümleri uygulanır.Anılan Yasa’nın 7.maddesinde ise, İşveren tarafından geçici görevle yabancı ülkelere gönderilen sigortalıların bu kanunda yazılı hak ve yükümlerinin bu görevi yaptıkları sürece de devam edeceği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacının davalı işverene ait Rusya’da bulunan işyerinde çalışırken kaza geçirdiği anlaşılmaktadır. Olayın geçtiği Rusya ile Türkiye arasında Sosyal Sigortalar Kurumu’nu yükümlülükler altına sokan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi de mevcut değildir.Davacının davalı şirket tarafından geçici görevle Rusya’ya gönderildiğine dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığı gibi, davalı işveren ile Kurum arasında kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortası sözleşmesi bulunup bulunmadığı da belirsizdir.
Yapılacak iş, davalı işveren ile Kurum arasında kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortası sözleşmesi bulunup bulunmadığını araştırmak, yok ise olayın davalı Kurum yönünden 506 sayılı Yasa’nın 11.maddesi uyarınca iş kazası olmayacağından Kurum hakkındaki davanın reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden dava konusu olayın Sosyal Sigortalar Kurumu yönünden de iş kazası sayılması sonucunu doğuracak biçimde yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ; Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan F A.Ş’ye yükletilmesine, 14/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.