Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/6686 E. 2013/16905 K. 24.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6686
KARAR NO : 2013/16905
KARAR TARİHİ : 24.09.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, Kurum işleminin iptaliyle, 25/03/2011 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; davacının 07.02.2006 – 30.09.2012 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak çalıştığının tespitine, çakışan dönemde 1479 Sayılı Kanun uyarınca oluşturulan … sigortalılık süresinin iptaline ve tahsis talep tarihi olan 25.03.2011 tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; davacının 07.02.2006 ile 30.09.2012 tarihleri arasındaki fasılalı 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılık süresi ile çakışan 1479 Sayılı Kanun uyarınca oluşturulan … sigortalılık süresinin iptaline, 07.02.2006 ile 30.09.2012 tarihleri arasında davacının çalıştığı bildirilen fasılalı 506 sayılı Kanun kapsamındaki hizmet süresinin geçerli olduğunun tespitine, 01.04.2011 tarihi itibariyle davacı adına yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 02.07.1990 – 28.01.1991 tarihleri arasında bakkallık faaliyetinden dolayı vergi kaydı, 18.06.1990 – 28.02.1991 tarihleri arasında esnaf sicil kaydı, 18.06.1990 – 28.02.1991 tarihleri arasında oda kaydı, 29.11.1996 – 30.07.2012 tarihleri arasında da … Day. Tük. Tem. Mlz. İth. İhr. Tic. Ve San. Ltd. Şti. ortaklığı olduğu, bu kayıtlardan dolayı davacının 02.07.1990 – 28.02.1991 ve 29.11.1996 – 28.02.2011 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında … sigortalı olarak kabul edildiği, prim borcunun olmadığı, davacının ortağı olduğu … Day. Tük. Tem. Mlz. İth. İhr. Tic. Ve San. Ltd. Şti.’nin 19.4.2011 tarihinde tasfiyeye girdiği, 15.12.1981 – 30.06.1989, 07.02.2006 – 18.04.2007, 19.04.2007 – 31.07.2008, 02.08.2008 – 29.01.2009, 17.11.2009 – 31.03.2010, 01.04.2010 – 30.09.2012 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak çalıştığı, davacının 29.11.1996 – 28.02.2011 arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu … sigortalı olmasından dolayı, 07.02.2006 – 28.02.2011 tarihleri arasındaki 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığının Kurum tarafından iptal edildiği, buna göre son 7 yıl içindeki sigortalılığının sadece 122 gününün 506 sayılı kapsamında olduğundan ve şartları oluşmadığından davacının yaşlılık aylığı talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, 506 sayılı Kanun ile 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığın çakışması halinde hangisine öncelik verileceği noktasında toplanmaktadır.
5510 sayılı Yasanın 53. maddesinin, aynı Yasanın geçici 33. maddesine göre, Yasanın yürürlüğe girdiği 01.03.2011 tarihinden önceki uyuşmazlığa uygulanması mümkün değildir. O halde uyuşmazlık 1479 ve 506 sayılı Kanunlar uyarınca çözümlenmelidir.
“Çakışan sigortalılık sorununu” gerek 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 sayılı … Kanunu birbirlerine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olmasını yasaklayıp sigortalının önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığına geçerlik tanıyarak çözüme ulaştırmaya çalışmışlardır. Yasal sistemimize göre bir kimsenin Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamına girebilmesi için hizmet akdine tabi bir işte çalışması yanında başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması gerekir. 506 sayılı Yasanın 3. maddesinin I. ( F ) bendinde “Kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların” ( K ) bendinde ise. “Herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların” sigortalı sayılmayacağı” belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479 Sayılı … Kanunu’nun 24. maddesinin I. ve II. fıkralarında da bir kimsenin … kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında, başkaca sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması koşulu getirilmiştir. Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık mümkün olmayıp, önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığa geçerlik tanınmaktadır (3.10.2001 gün ve E: 2001/21-627, K: 2001/659 Sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı).
Somut olayda, davacının şirket ortaklığına göre 29.11.1996 tarihinde başlayıp 28.02.2008 tarihine kadar devam eden 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığı olduğu, 506 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı çalışmasının 07.02.2006 tarihinde başladığı görülmektedir.
Buna göre; davacının 07.02.2006 – 28.02.2011 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında … sigortalı kabul edilmesi ve bu dönemdeki sigortalılık ile çakışan sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığın iptal edilmesi ve şartları oluşmadığından davacının yaşlılık aylığı talebini reddine ilişkin Kurum işlemi yerindedir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurularak istemin reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.