Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/616 E. 2014/1452 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/616
KARAR NO : 2014/1452
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

MAHKEMESİ : Sivas İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2012
NUMARASI : 2011/602-2012/468

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava; davacının davalı işyerinde 18.10.2004 – 24.11.2006 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; çalışma olgusuna ilişkin olarak uyuşmazlığa konu dönemde davacının davalı işyerinde çalışmadığı, ancak işletmece daha fazla kursiyer kaydı yapılması için ticari kaygılarla davacının çalıştığına ilişkin bildirimler yapıldığı, bu şekilde çalışmanın gerçek olmadığının anlaşıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; sürücü kursunda direksiyon hocası olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı işyerince düzenlenen işe giriş bildirgesi ve bildirilen çalışma bulunmadığı, davalı işyerinin 03.10.1989 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Valiliğe yazılan 26.10.2004 tarihli yazıda; davacının davalı işyerinde usta öğretici olarak 18.10.2004 – 18.10.2005 tarihleri arasında çalışması için olur istenildiği, valilik tarafından da 25.10.2004 tarihinde olur verildiği, davacı ile davalı işyeri arasında 18.10.2004 – 18.10.2005 ve 01.03.2006 – 01.03.2007 tarihleri arası için haftada 40 saat ders üzerinden sözleşme imzalandığı, davalı işyeri tarafından 07.03.2006 tarihinde valilikten davacının çalışmasının 26.10.2004 tarihinden 01.03.2007 tarihine kadar uzatılması istenildiği, davacının 1990 yılında sürücü belgesi aldığı, bir kısım tanıklar davacının çalışmalarını doğrular iken bir kısım tanığın ise davacı ile sadece belli sayıda usta öğretici bildirilmesi gerektiği için sözleşme yapıldığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların Kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi ile halen 5510 Sayılı Yasanın 86. maddesi olan bu tür davalarda; öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, eksiksiz bir şekilde belirlemeli, daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmadır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli ve dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde çalışan işyerinde kayıtlı bordro tanıkları yada komşu ve yakın işyerlerinde çalışan kayıtlı tanıklar olması sağlanarak çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda; davalı şirketin sürücü kursuna ait belgelerin resmi makamlara bildirilmesinin ve kayıtlara geçmesinin esas olduğu dikkate alınmadan, sürücü kursuna ait defter ve belgeler incelenmeden, tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davacının talep ettiği döneme ilişkin sürücü kursunun defter ve belgelerini getirtmek, bu defter ve belgelerden davacının pratik ve teorik ders verdiği kursiyerler arasından re’sen tespit edilecek kişileri dinlemek, ayrıca sürücü kursundan ve ilgili kurumdan talep edilen dönemde davacının katıldığı direksiyon sınavlarına ait tutanakları getirtmek ve yine bu kişiler arasından re’sen seçilecek kişileri dinleyerek tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek, ayrıca sürücü kursunun muhasebe kayıtlarını da gerekiyor ise bir bilirkişi marifeti ile incelettirerek davacıya ücret ödenip ödenmediğini tespit ederek toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece söz konusu fiili ve hukuki gerçekler dikkate alınmadan, yetersiz tanık beyanlarına dayanılarak eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 28/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.