Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/6020 E. 2014/8981 K. 24.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6020
KARAR NO : 2014/8981
KARAR TARİHİ : 24.04.2014

MAHKEMESİ : Kocaeli 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/02/2013
NUMARASI : 2012/274-2013/44

Davacı, dul aylığı almakta iken babasından dolayı yetim aylığı da bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, 506 sayılı Yasa kapsamında bulunan eşinden dolayı ölüm aylığı almakta olan davacının,aynı yasa kapsamında bulunan babasından dolayı tahsis talep tarihinden itibaren tarafına ölüm aylığı bağlanması ve birikmiş aylıkların davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacıya 14.4.2006 tarihli tahsis talebine istinaden 1.5.2006 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmasına, 1.5.2006-18.7.2012 tarihleri arasında biriken aylıkların davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Somut olayda, 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı iken 13.2.1994 tarihinde vefat eden eşi O. N.Y. üzerinden davacıya 23.2.1994 tarihinden itibaren aylık bağlandığı,aynı yasa kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken 20.3.2006 tarihinde vefat eden babası Z. Y.dan dolayı 14.4.2006 tarihli ölüm aylığı tahsis talebinde bulunan davacının, eşinden dolayı almakta olduğu aylık miktarının babasından dolayı bağlanmasını istediği aylıktan yüksek olması nedeni ile tahsis isteminin, davalı Kurumca 506 sayılı Yasanın 68/VI. Maddesine göre reddedildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, ölen eşinden dolayı ölüm aylığı almakta olan davacının 20.3.2006 tarihinde vefat eden babasından dolayı da ölüm aylığına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
506 sayılı Kanunun 68/l-C-a maddesi aylık bağlanma koşulları yönünden, “evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocuklarına” aylık bağlanması olanağı öngörürken; aynı maddenin (VI) numaralı bendi, kız çocuklarına bağlanan aylığın kesilme nedeni olarak “çalışma ve evlenme” halini kabul etmekteyken; 4958 sayılı Kanunun 06.08.2003 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 35’inci maddesiyle, söz konusu (VI) numaralı bende “buralardan gelir veya aylık almaya” ibaresi eklenerek böylelikle “Sosyal Sigortadan, Emekli Sandıklarından aylık veya gelir almaya başlama” olgusu, hak sahibi kız çocuklarına bağlanan aylığın kesilme nedeni olarak benimsenmiştir. 68’inci maddenin son cümlesi “evliliğinin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kimseye bu aylıklardan fazla olanı ödenir.” hükmünü içermektedir. Benzer düzenleme 5510 sayılı Kanunun 54’üncü maddesinde de vardır.
Mahkemece, 506 sayılı Yasanın 68/VI. Maddesindeki düzenleme de dikkate alınarak, davacıya yüksek olan ölüm aylığının ödenmesi yönündeki Kurum işleminin yerinde olduğu gözetilerek davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 24/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.