Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/5989 E. 2014/5927 K. 25.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5989
KARAR NO : 2014/5927
KARAR TARİHİ : 25.03.2014

MAHKEMESİ : Tokat 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2013
NUMARASI : 2010/137-2013/41

Davacı, yaşlılık aylığını 01/11/2008 tarihinde geçerli olmak üzere iptal edilmesi ve yersiz ödenen aylığının iadesi yönündeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı; 3201 sayılı Yasa’ya göre yurtdışı hizmetlerini borçlanarak bağlanan yaşlılık aylığının, Türkiye’de 1479 sayılı Yasa kapsamındaki çalışması nedeniyle iptal edildiğini ve kendisine yersiz ödeme çıkarıldığını beyanla Kurum işleminin iptalini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile davacının yaşlılık aylığını 01.11.2008 tarihinden geçerli olmak üzere iptal eden ve ödenen aylıkların iadesi yönündeki Kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki, kayıt ve belgelerden; davacının, 14.05.1985 – 30.06.1987 tarihleri arasındaki çalışması için 22.04.2008 tarihinde yurtdışı borçlanması talebinde bulunduğu, davacının 20.06.2008 tarihinde 766 günlük borçlanma bedelini ödediği, davacının 11.01.1988 tarihinden beri devam eden vergi kaydı ve 12.01.1988 tarihinden beri devam eden oda kaydı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 16.06.2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 5997 sayılı Yasa ile 3201 sayılı Yasanın 6/B maddesinde yapılan değişikliğin geçmişe yönelik uygulanıp uygulanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan 3201 sayılı Yasa’nın 6. maddesinin “ET bendinde “Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. 31.05.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için uygulanmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir. Her ne kadar, anılan Yasa’da 19.06.2010 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5997 sayılı Yasa’nın 15. maddesi ile yapılan değişiklikle. 3201 sayılı Yasa’dan yararlanmak suretiyle aylık bağlananların, Türkiye’de sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışabileceği belirtilmiş ise de; yürürlük tarihi ve her yasanın kendi yürürlük döneminde uygulanması gerektiği gözetildiğinde, anılan değişikliğin sigortalı lehine uygulama olanağı bulunmamaktadır. Nitekim Hukuk Genel Kurulu’nun 15.06.2012 gün 2012/21-196 E., 2012/396 K. sayılı kararında da aynı husus benimsenmiştir.
Görüldüğü gibi, 19.06.2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 5997 sayılı Yasa ile yurtdışı hizmetlerini borçlanarak yaşlılık aylığı bağlananlara Türkiye’de destek primi ile çalışabilme imkanı sağlanmıştır. Ne var ki, anılan bu yasa hükmünün geçmişe de yürütüleceğine ilişkin bir geçiş hükmü getirilmemiştir. Böyle olunca, 05.08.2008 tarihinden 19.06.2010 tarihine kadar Türkiye’de sigortalı çalışanların aylıklarının kesilmesi zorunludur. Yasada açık düzenleme bulunan hallerde yorum kurallarına gidilmesi ve geçmişe yönelik uygulanması mümkün değildir.
Mahkemece; davacının 11.01.1988 tarihinden beri devam eden vergi kaydı dikkate alındığında. 5997 sayılı Yasa’nın 15. maddesi ile 3201 sayılı Yasa’nın 6/B maddesinde yapılan değişikliğin, yürürlüğe girdiği
19.06.2010 tarihinden önceki uyuşmazlıklara uygulanmasının mümkün olmadığı, ancak bu tarihten sonraki uyuşmazlıklar için uygulanabileceği gözardı edilerek ve gerekirse 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi de dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25/03/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.