Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/5930 E. 2014/6444 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5930
KARAR NO : 2014/6444
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

MAHKEMESİ : Trabzon 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2013
NUMARASI : 2012/454-2013/146

Davacı, kurum işleminin iptali ile bağlanan emekli aylığının bağlandığı tarihten geçerli olmak üzere ödenmeye devam edilmesine ve borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
Davacı, yaşlılık aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali ile kesildikten sonra ödenmeyen aylıkların ödenmesi ve Kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 5147 gün 506 sayılı Kanun kapsamındaki hizmeti ne göre 01.05.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesi gereğince yaşlılık aylığı bağlandığı, Kurumca sonradan yapılan incelemede davacının yaşlılık aylığının bağlanması sırasında dikkate alınan 1984 yılındaki 30 gün, 1996 yılındaki 85 gün ve, 1997 yılındaki 180 gün olmak üzere toplam 295 gün çalışmanın, davacı ile isim benzerliği olan başka bir kişiye ait olduğunun anlaşılması üzerine başlangıçta yaşlılık aylığının şartlarını taşımadığı gerekçesiyle davacının aylığının başlangıç tarihi itibari ile kesildiği ve ödenen aylıkların geri istenildiği anlaşılmıştır.
Konuya ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Yasanın “Yersiz ve yanlış ödemelerin tahsili”ni düzenleyen 121. maddesinde yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Yasa içeriğinde konuyu düzenleyen başka bir düzenlemenin de yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi ile 506 sayılı Yasada yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin kasıtlı kusurlu davranıştan veya Kurumun hatalı işleminden kaynaklanmasına bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır.
Dava konusu olayda, davacıya yaşlılık aylığı bağlanması esnasında, hizmet süresi hesaplanırken davacı ile aynı ismi taşıyan başka bir kişinin 295 günlük çalışmasının davacıya mal edilmesinde davacının etkisi olmadığı, başka kişiye ait olup da davacıya mal edilen hizmetin eksiltilmesinden sonra davacının toplam 4852 gün primi ödenmiş sigortalılık süresinin olduğu, şartları oluşmadığı halde davacıya yaşlılık aylığı bağlandığından Kurumca yapılan yaşlılık aylığının iptali ile yersiz ödenen aylıkların iadesine dair işlem doğrudur.
Mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.