YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5874
KARAR NO : 2013/8265
KARAR TARİHİ : 29.04.2013
MAHKEMESİ : Eskişehir İş Mahkemesi
Davacı, yapılan icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına, Kuruma borçlu olmadığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının babası olan muris … dolayı Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının Kuruma borçlu olmadığının tespitine ve davacı hakkındaki icra takibinin iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının babası olan, 09/11/1912 doğumlu muris … 08/04/2003 tarihinde vefat ettiği, Kurum tarafından davacı hakkında mirasçı olması nedeniyle murisin yersiz çekildiği tespit edilen 22.739,37 TL olan maaş ve faizi ile 688,17 TL SGDP borcu ve 2.847,87 TL SGDP cezasının tahsili amacıyla toplam 26.275,41 TL alacak üzerinden davacı hakkında icra takibi başlatmıştır.
Muris … ‘e 01/10/1980 tarihinde 1479 sayılı Yasa kapsamında emekli maaşı bağlandığı, 20/12/1972 tarihinde başlayan ve halen devam eden lokantacılar odası kaydının bulunduğu ve Kurumun bu oda kaydına istinaden SGDP borcu tahakkuk ettirdiği ancak oda kaydının Mart/1983 tarihinden itibaren kapalı olduğu, emekli olduktan sonra vergi kaydının bulunmadığı, öte yandan murisin 11/02/2003 tarihinde 3 kişinin gasp fiiline maruz kaldığı ve pelvis kemiğinin kırıldığı ayrıca failler tarafından cüzdanı ve değerli eşyalarının alındığı, gasp suçunun yerel basında haber olduğu, tedavi için Eskişehir Devlet Hastanesinin ortapedi servisine kaldırılıp tedavi altına alındığı, bir süre tedavi gördükten sonra 08/04/2003 tarihinde vefat ettiği, murisin nerede vefat ettiği, şayet hastanede vefat etmiş ise üzerinden çıkan kart vs. eşyanın kime teslim edildiği, murisin maaşı vefatından itibaren Eylül/2006 tarihine kadar bankamatik kartıyla ATM’lerden çekildiği, dinlenen tanıkların murisin emekli olduktan sonra herhangi bir iş yapmadığını, maaşını kendisinin çektiğini, 2003 yılı kurban bayramının 1. günü gasp suçuna maruz kaldığını, bu fiil nedeniyle
yaralanarak hastaneye kaldırıldığını, bu olayla ilgili hastane polisine ifade verdiğini, bir süre tedavi gördükten sonra vefat ettiğini beyan ettikleri, emniyet müdürlüğü ve Cumhuriyet Başsavcılığı kayıtlarında murisin maruz kaldığı fiille ilgili herhangi bir soruşturma kaydının bulunmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, murisin emekli olduktan sonra vergi kaydının bulunmadığı, oda kaydının ise Mart/1983 tarihinden beri kapalı olduğu, tanık beyanlarında herhangi bir işle uğraşmadığının belirtildiği, dolayısıyla SGDP yönünden murisin uyuşmazlık konusu dönemde kendi adına herhangi bir ticari faaliyette bulunmadığı,
Öte yandan, murisin ölüm gerekçesi kararda belirtilmiş ise de, bu olayın suç olduğu, resen soruşturulması gerektiği ve bu olayla ilgili ceza soruşturması bulunup bulunmadığı sıkı bir şekilde araştırılıp tespit edilmemiştir. Çünkü davacı vekilince verilen 22/10/2009 havale tarihli dilekçede ve mahkemece dinlenen tanık beyanlarında, murisin gasp suçundan dolayı hastane polisine ifade verdiğini belirttikleri görülmektedir.
Mahkemece yapılacak iş, öncelikle devlet hastanesinde murisin tedavi gördüğü süre boyunca görevli kolluk mensupları tespit edilip, dosyadaki tanık beyanları da dikkate alınarak, murisin gasp suçuyla ilgili ifade verip vermediğini araştırmak, murisin vefatından önce maaşını ne şekilde aldığı, bankamatik kartıyla ATM’lerden çekip çekmediği ya da banka şubesinden elden alıp almadığı ayrıca vefatından sonra ise maaşın çekildiği ATM’ ler ilgili bankadan sorularak tespit edilip araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.