Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/5820 E. 2014/7717 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5820
KARAR NO : 2014/7717
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

MAHKEMESİ : Bafra 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 15/11/2012
NUMARASI : 2012/300-2012/475

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı, 14.03.1998-08.01.2009 tarihleri arasında davalı şirketlere bağlı olarak kesintisiz çalıştığının tespitini talep etmiş,15.05.2012 tarihli dilekçesinde, 20.05.1997- 20.02.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı şirketler nezdinde 20.05.1997-20.02.2009 tarihleri arasında toplam 11 yıl 11 ay süre ile 506 sayılı Yasaya tabi olarak sürekli ve kesintisiz hizmet akdine istinaden asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda, davacının hizmet cetveline göre 20.05.1997-20.02.2009 tarihleri arasında davalı işyerlerinden bir kısım hizmetlerinin kesintili olarak bildirildiği,dönem bordrolarının dosyada bulunmadığı, mahkemece dinlenen tanıkların hizmet cetvellerinin de dosyaya alınmadığı,gerekçeli kararda Reşit Akkaya ve M.. V.. isimli tanıkların beyanının alındığı belirtilmiş ve bu beyanlara dayanarak karar verilmişse de dosya içerisinde bu tanıkların ifadelerine ilişkin duruşma zaptının yer almadığı,davacının hangi işyerinde ve ne kadar süre ile çalıştığının infazda tereddüt yaratmayacak şekilde açıkça gösterilmediği,davacı vekilinin daha sonra talebini daraltması feragat olarak yorumlanarak davalılar lehine vekalet ücreti verilmesi gerekirken bu hususun göz önünde bulundurulmadığı, çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davacının özlük dosyasını ve tespite konu döneme ait aylık ücret tediye bordrolarını, sigortalı ve işyeri sicil dosyalarını, dönem bordrolarını getirtmek, işyerinin Yasa kapsamına alınma tarihi ile tespiti istenen dönem içerisinde Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan bir denetim olup olmadığını sormak, davacının dava konusu dönem içerisinde çalışması gözüken 1035987 ve 1033109 sicil numaralı işyerlerinin davalı şirketlere ait olup olmadığı dosya içindeki belgelerden anlaşılamadığından, işyeri ünvanını Kurumdan sorarak davalı işyeri ile herhangi bir bağlantısı olup olmadığını belirlemek, öncelikle dava konusu dönemi kapsar biçimde davalı işverenlerle davası bulunmayan bordro tanıklarını resen tespit ederek dinlemek, Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak, dinlenen bordro ve komşu işyeri tanıklarının çalışma süresini tereddütsüz belirlemek amacıyla hizmet döküm cetvellerini getirtmek, hüküm fıkrasında infazda tereddüt yaratmayacak şekilde davacının hangi işyerinde ne kadar süre ile çalıştığını açıkça belirterek tespit etmek,davacının talebini daralttığı göz önünde bulundurularak vekalet ücreti konusunda hüküm kurulurken bu hususu göz önünde bulundurmak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.