Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/5748 E. 2014/6743 K. 03.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5748
KARAR NO : 2014/6743
KARAR TARİHİ : 03.04.2014

MAHKEMESİ : Uzunköprü 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2012/547-2012/670

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi F. B. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 05/09/1981-31/12/1992 tarihleri arasında davalıların murisi A.G. ve murisin vefatından sonra da davalılara ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda; davacının 05/09/1981-31/12/1984 tarihleri arasında 14188 sicil numaralı ve Z. G. Birahane Salonu ünvanlı işyerinden hizmet bildiriminin yapıldığı, Z. G.’in davalıların annesi olduğu, dava dilekçesinde davacının işvereninin A. G. olduğunu belirterek A.G.’in mirasçıları olan davalıları davalı olarak gösterdiği, ancak gerçek işverenin Z. G. olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, mahkemece temsilcide hata olduğu kabul edilerek, davacıya Z. G.’i taraf haline getirebilmesi için uygun mehil verilmesi, Z. G.’in davalı sıfatıyla savunmasının alınması, delillerinin toplanması ve davacının Z. G.’e ait 14188 sicil numaralı işyerinden 05/09/1981-31/12/1984 tarihleri arasında bildiriminin yapıldığının anlaşılmasına göre de hak düşürücü sürenin geçmeyeceğini göz önünde bulundurarak toplanan delillerin sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın davada husumetin kime yöneltileceği sağlıklı bir biçimde belirlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
03/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.