Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/5662 E. 2014/5810 K. 25.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5662
KARAR NO : 2014/5810
KARAR TARİHİ : 25.03.2014

MAHKEMESİ : Kastamonu İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/01/2013
NUMARASI : 2010/163-2013/1

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde çalıştığının tespitiyle işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R

Dava; davacının 10.09.2007 – 13.11.2010 tarihleri arasında davalı işverenin yanında kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına davalı işveren tarafından işe giriş bildirgesinin verilmediği, dönem bordrosunun bulunmadığı ve davalı işveren tarafından Kuruma bildirilen herhangi bir çalışma bulunmadığı, davacının çalıştığını iddia ettiği apartmanın 17 daireli ve kömürlü olduğu, apartman karar defterinde çalışan olarak davacının eşi Cahit Y…’ın adının yazılı olduğu, aynı şekilde Türkiye Ekonomi Bankasına yazılan 18.05.2010 tarihli yazıda da davalı apartmanda çalışanın davacının eşi olduğunun belirtildiği, ancak davacının eşi Cahit Y…’ın dava konusu dönemde,…. sicil numaralı işyerinde tam zamanlı olarak çalıştığı ve bu çalışmalarının Kuruma bildirildiği, hem davacının hem de eşi Cahit Y…’ın 05.05.2006 tarihinde yetkili kalorifer ateşçi belgesi aldığı, davacı ve ailesinin 29.08.2007 tarihinde davalı apartmana taşındığı, 29.04.2010, 25.07.2009, 28.08.2009, 10.06.2009, 06.04.2009, 12.03.2009 ve 10.02.2009 tarihli davalı apartmana ait asansör bakım ve arıza cetvelinde müşteri olarak davacının eşi Cahit Y….’ın adının yazılı olduğu, davalı apartmana 16.07.2010 tarihinde yapılan kömür teklifinde de davacının eşi Cahit Y…’ın adının olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; beyanı alınan tanıkların beyanlarından, çalışanın davacı mı yoksa eşi mi olduğunun anlaşılamadığı, davacının eşinin dava konusu dönemde tam zamanlı çalışmalarının bildirildiği …..sicil numaralı işyerinden herhangi bir araştırma yapılmadığı, resen tanık seçilerek dinlenilmediği, buna göre eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğu görülmüştür.
Yapılacak iş, ihtilaflı dönemde davacının eşinin çalışmalarının bildirildiği ….. sicil numaralı işyeri ile davalı işyeri arasındaki mesafeyi tespit etmek, …. sicil numaralı işyerinden davacının çalışmalarının ne şekilde (tam zamanlı-kısmi zamanlı, gece-gündüz, hangi saatler arasında vs.) olduğunu araştırmak, buna göre davacının eşinin hem çalışmalarının bildirildiği …… sicil numaralı işyerinde hem de davalı işyerinde aynı anda çalışmasının mümkün olup olmadığını tespit etmek, aralarındaki mesafe ve çalışma şekli aynı anda çalışmasına imkan veremeyecek nitelikte ise, davacının eşinin …..sicil numaralı işyerinde çalıştığı sırada davalı apartmanın kalorifer yakma, temizlik yapma vs. işlerinin kim tarafından ne şekilde yapıldığını araştırmak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp, işveren tarafından bordro verilmediği de gözetilerek, kolluk ve muhtarlık marifetiyle davalı işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek davalı apartmanda çalışanın davacı mı yoksa eşi mi olduğunu tespit ederek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.