YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/555
KARAR NO : 2014/2455
KARAR TARİHİ : 17.02.2014
MAHKEMESİ : Gebze 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2012
NUMARASI : 2007/981-2012/775
Davacı, geç emekli olmasından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla maddi ve manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre, davacının tüm, davalı Kurumun ise, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 1970-1973 yılları arası vefat eden kardeşi M.A. kimliği ile işe girip çalıştığını, bu çalışmaların davalı Kurum tarafından sigortalılık hizmeti olarak kabul edilmediğini, daha sonra yargı kararı ile bu çalışmaların davacıya ait olduğunun tespitine karar verildiğini, bu nedenle 10 yıl geç emekli olduğunu, bu süre zarfında sosyal güvenceden yoksun bırakıldığını, bu olay nedeni ile manevi olarak da zararının olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL manevi ve 5.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, manevi tazminat talebi yönünden açılan davanın reddine, maddi tazminat talebi yönünden ise, kısmen kabulüyle, 5.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinde zamanaşımına uğramış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 21/09/2006 tarihinde temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen kararda, vefat eden M. A. adına kayıtlı gözüken 04/01/1971-Temmuz/1973 tarihleri arasındaki çalışmaların davacıya ait olduğunun tespitine karar verildiği, 01/02/2007 tarihinde davacıya yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı her ne kadar 1971-1973 yılları arasındaki çalışmaların Kurum tarafından kendi adına kabul edilmediğini, bu nedenle emekli aylığının geç bağlandığını, bundan dolayı maddi ve manevi zararı olduğunu belirterek dava açmış ise de, olayda Kurumun kusuru bulunmamaktadır. Bilakis davacının kusuru vardır. Çünkü vefat eden kardeşinin kimliği ile işe girip çalışan kendisidir. Kurumun başkası adına gözüken çalışmaların davacıya ait olduğuna dair kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmadan işlem yapması mümkün değildir. Öte yandan hiç kimse kendi kusurundan faydalanamaz. Dolayısıyla davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 17/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.