Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/5102 E. 2014/8309 K. 17.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5102
KARAR NO : 2014/8309
KARAR TARİHİ : 17.04.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 14. İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/01/2013
NUMARASI : 2011/472-2013/27

Davacı, ödeme emrinin iptaliyle Kuruma borçlu olmadığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava,ödeme emrinin iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece Kurum tarafından şirket aleyhine daha önce başlatılmış ve sonuçsuz kalan herhangi bir takip bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya , T. Metal Ürünleri İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin Kuruma olan borcundan dolayı G.O.P. SG Müdürlüğü’nün 2010/018379- 018380- 018381 takip nolu dosyalarından, eşi olan muris S. A.’ın mirasçısı olması nedeniyle 26.9.2011 tarihinde usulüne uygun şekilde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davanın 7 günlük hak düşürücü süre içinde açıldığı , davacının murisi S. A.’ın Trakya Metal Ürünleri İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti’de 19.6.2007 tarihinden itibaren ortak olarak girip 5 yıllığına münferiden yetkili müdür olarak seçildiği, muris S. A.’ın geride davacı ve iki çocuğunu mirasçı bırakarak 12.9.2009 tarihinde vefat ettiği, takip dosyalarına konu prim,işsizlik primi ve damga vergisi ile gecikme zammına ilişkin borçların 2008/11-12,2009/1-3-6-7-8-9 ve 11.aylara ilişkin olduğu ve zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı anlaşılmaktadır.
6183 sayılı Yasanın 35. maddesi ile Limited şirket ortaklarının sorumluluğu düzenlenmiştir.Anılan maddede, “Limited Şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar” hükmü öngörülmüş iken, öngörülen istisnaları dışında 06.06.2008 tarihinde yürürlüğe giren Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 04.06.2008 tarih 5766 sayılı Kanun ’un 3. maddesi ile, 6183 sayılı Kanunun 35. maddesinde yer alan “Şirketten tahsil imkanı bulunmayan” ibaresi şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan” şeklinde değiştirilmiştir.Bu yasal düzenleme Limited şirketlerde yönetici olmayan ortaklara ilişkin bir düzenlemedir.
Davacının murisi S. A.’ın anılan şirkette temsil ve ilzama münferiden yetkili olduğu anlaşıldığından, prim alacaklarına ilişkin olarak 506 sayılı Yasanın 80. maddesi ile getirilen özel nitelikteki düzenlemenin davanın yasal dayanağı olduğu nazara alınmalıdır. Bu maddeye göre, sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Bu özel düzenleme karşısında, davacının, murisinin temsil ve ilzama yetkili olduğu 19.6.2007-12.9.2009 tarihleri arasındaki dönemde şirketin sadece prim aslı ve gecikme zammına ilişkin borçlarından işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı anılan yasa gereğidir.
Mahkemece, davacının açıklanan bu maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/04/2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.