Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/5089 E. 2014/6061 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5089
KARAR NO : 2014/6061
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

MAHKEMESİ : Mersin 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2012
NUMARASI : 2010/530-2012/1329

Davacı, davalılardan işveren ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının Mart 1990-Mart 2009 tarihleri arasında davalı işverene ait minibüs iş yerinde şoför olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 23/02/2005, 22/12/2005,06/04/2006, 07/04/2006, 26/06/2006, 23/01/2007, 30/04/2007, 18/04/2007 ve 10/05/2007 günlerinde davacının davalının iş yerinde şoför olarak asgari ücretle çalıştığının tespitine, fazla isteğin reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının dava konusu edilen dönem içinde davalı veya dava dışı başka bir işyerinden hizmet bildiriminin yapılmadığı, davalı işveren adına işyeri kaydının bulunmadığı, dönem ve ücret bordrolarının olmadığı, davacının 01/01/1995-01/01/1999 tarihleri arasında ve 01/05/2003-31/03/2009 tarihleri arasında 2925 sayılı yasa kapsamında Tarım sigortalılığının bulunduğu, davacı ve davalı tanık beyanlarının alındığı, tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu, davacının davalıya ait aracı kullanırken almış olduğu bazı trafik cezalarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda, davacının dava konusu edilen dönem içinde 01/01/1995-01/01/1999 tarihleri arasında ve 01/05/2003-31/03/2009 tarihleri arasında 2925 sayılı yasa kapsamında Tarım sigortalılığının bulunduğunun anlaşılmasına göre davacının fiili çalışmalarının tarım sigortalılığına mı yoksa 506 sayılı yasa kapsamında sigortalılığa mı dayandığı konusunda yeterince araştırma yapılmadan ve davacının davalıya ait minibüste çalıştığını iddia ettiği hatta çalışan kişilerin beyanları alınmadan, aynı hatta çalıştığını belirten tanıkların çalışmaları konusunda bir tespit yapılmadan eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
Yapılacak iş, davacının 2925 sayılı yasa kapsamında devam eden sigortalılığı yönünden araştırma yapıp bu dönemde tarım işçisi olarak çalışıp çalışmadığını belirlemek, davacının fiili çalışmalarının tarım sigortalılığına mı yoksa 506 sayılı yasa kapsamında sigortalılığa mı dayandığını tespit etmek, davacının 2925 sayılı yasa kapsamında devam eden sigortalılığının gerçek olduğunun anlaşılması halinde davacının davalı işyerinden hiç bildiriminin yapılmamış olmasını ve 2925 sayılı yasa kapsamındaki sigortalılığının çalışmalarını kesintiye uğratacağını göz önünde bulundurarak hak düşürücü süre yönünden değerlendirme yapmak, davalıya ait minibüsün çalıştığı hatta çalışan şoför ve araç sahipleri tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya ve davalılardan M.. E..’a iadesine 27/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.