Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/5088 E. 2014/6060 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5088
KARAR NO : 2014/6060
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

MAHKEMESİ : Mersin 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2012
NUMARASI : 2010/762-2012/1063

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/03/2000-18/06/2010 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde 2000 Mart-2010 Haziran tarihleri arasında sürekli çalıştığının ve Kuruma bildirilmeyen sürelerin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının hizmet tespiti talebine yönelik davasının kabulü ile, 01/03/2000 – 18/06/2010 tarihleri arasında davalı iş yerinde asgari ücret ile kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık nitelikçe 506 sayılı Yasanın 79. maddesinden kaynaklanan davalı işyerinde geçen ve kuruma bildirilmeyen hizmet süresinin tespitine ilişkindir. Bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, işin niteliği, sürekli veya sezonluk nitelikte olup olmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilir ise de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların, davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve uyuşmazlık konusu dönemi kapsar biçimde çalışmaları işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının dava konusu edilen dönem içinde davalı veya dava dışı başka bir işyerinden hizmet bildiriminin yapılmadığı, dönem ve ücret bordrolarının olmadığı, davalı şirkete ait …sicil numaralı işyerinin 01/02/1987 tarihinde kanun kapsamına alındığı, 2010/6. aydan sonra bordro verilmediğinin bildirildiği, tanık beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının serbest piyasa hamalı mı yoksa işyerinde devamlı çalışan hamal mı olduğu açıklığa kavuşturulmadan eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen karar hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; davacının yaptığı işin hamallık olduğu anlaşılmakla piyasa hamalının sigortalı olamayacağı açık olup, davalıya ait işyerinde işlerin iş yerine bağlı sürekli hamallarla mı yoksa piyasa hamallarıyla mı yapıldığı hususunu, her gün hamala ihtiyaç olup olmadığı, davacıya her gün iş verilip verilmediği, ödenen ücretlerin miktarı ve nasıl ödendiği (günlük, haftalık, aylık) hususlarını belirleyerek ve ihtilaflı dönemin tamamında çalışması bulunan bordro tanıkları dinlenerek bunların ifadeleri ile yetinilmemesi halinde Belediye ve zabıta aracılığıyla, aynı işi yapan komşu iş yerlerinin işveren ve çalışanları tespit edilip ifadelerine başvurularak, ayrıca işin süreklilik arz edip etmediği hususunda mahallinde keşif yapılarak işyeri kapsam ve kapasitesi belirlenerek alanında uzman bir bilirkişiden alınacak rapor ile sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekili ile davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan S.. L..’ne iadesine, 27/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.