Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/5079 E. 2014/6056 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5079
KARAR NO : 2014/6056
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

MAHKEMESİ : Mersin 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/09/2012
NUMARASI : 2009/516-2012/1109

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 20/12/2007 ile 20/05/2008 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hizmet tespiti davasının kısmen kabulü ile davacının 20/12/2007 – 30/04/2008 döneminde davalı işveren yanında 2.648,10 TL prime esas kazanç ile çalıştığının tespitine, sigortalı gösterilen 2008 yılı Mayıs ayı 5 günlük süre için dava açmakta yarar bulunmadığından bu konuda hüküm tesisine yer olmadığına, fazla istemin reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01/05/2008-05/05/2008 tarihleri arasında davalı şirkete ait …… sicil numaralı işyerinden hizmet hizmet bildiriminin yapıldığı, davalı şirkete ait …..sicil numaralı işyerine ait dönem bordrolarının getirtildiği, davalı işveren tarafından dava konusu döneme ait imzasız ücret bordrolarının sunulduğu, ücret bordrolarının davacının Kuruma yapılan bildirimleri ile uyumlu olduğu, davacı ve davalı tanık beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda, İlköğretim Müfettişi A..D… tarafından düzenlenen 20.04.2009 tarihli tutanakta L.. A..’ün tahmini 1,5 ay önce isminin sonradan S..E.. olduğunu öğrendiği kişinin alan araştırması yaptığını belirterek çalıştığı Özel Çatı Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezine kızı G.. N..A..ü kayıt etmek istediklerini belirtmesi üzerine davalı kuruma kızını kayıt ettirdiğini, Mayıs ayı gibi S.. E..in kurumdan ayrılacağını, kızının raporunu alıp kendisine vermesi halinde özel ders verebileceğini, yeni gireceği kuruma da araba alacaklarını ve kızını Devlet Hastanesine Fizik Tedaviye götürebileceklerini belirtmesi üzerine kızını kurumdan aldığını, S.. E..’in evde özel ders verdiğini, öğretmen olmadığını anlayınca, aldatıldığı inancıyla kurumu aradığını ve kurumun isteği doğrultusunda evde ders verirken davacıyı kameraya aldığını, sonrasında kurumun şikayeti üzerine olayla ilgili 90, Yıl Polis Merkezinde ifade verdiğini beyan ettiği, Müfettiş raporuna konu olayın 01/05/2008 tarihinde yaşandığı ve raporun sonuç kısmında davacının davalı işyerinde resmi olarak çalışmadığı anlaşıldığından disiplin yönünden yapılacak bir işlem olmadığının, adli yönden Cumhuriyet Savcılığına ihbarda bulunulması gerektiğinin bildirildiği anlaşıldığından söz konusu rapor sonucunda ne tür işlemler yapıldığını araştırmadan eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
Yapılacak iş, davacının çalışmalarının tespiti yönünden araştırmayı genişletmek, İlköğretim Müfettişi A… D… tarafından düzenlenen rapor sonucunda Cumhuriyet Savcılığına ihbarda bulunulup bulunulmadığını araştırmak, ihbarda bulunulmuş ise soruşturma dosyasını getirtmek, dosyada davacının çalışmaları ile ilgili olarak herhangi bir kayıt, bilgi veya belge bulunup bulunmadığını tespit etmek, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle davalı işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekili ile davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden M.. Ş..’ye iadesine
27/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.