Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/5072 E. 2014/5125 K. 18.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5072
KARAR NO : 2014/5125
KARAR TARİHİ : 18.03.2014

MAHKEMESİ : Aydın 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2012
NUMARASI : 2008/305-2012/723

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 15.07.2006 – 05.09.2008 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işyerinden davacı adına bildirim olmadığı, dava konusu dönemde 06.04.2007 – 02.05.2007 tarihleri arasında dava dışı 1080478 sicil numaralı işyerinden davacı adına çalışmanın bildirildiği, davacının şikayeti üzerine kontrol memurları tarafından davalı işyerinde yapılan denetim sonucu düzenlenen 14.10.2010 tarihli raporda; “davacının 19.07.2006 tarihinden itibaren fiilen çalıştığının tespit edildiği, ancak 19.07.2007 tarihine kadar olan çalışmaları ile ilgili olarak İş Mahkemesine müracaat etmesi gerektiğinin” belirtildiği, davalının 11.07.2007 tarihinde Didim Cumhuriyet Başsavcılığına müracaatla davacı hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından şikayetçi olduğu, yapılan inceleme sonucunda 2007/2543 Soruşturma, 2008/964 Karar numarasıyla kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kararın gerekçesinde davalının davacıyı bekçilik yapmak üzere evine yerleştirdiği, maaş vermeyi ve elektrik su paralarını ödemeyi vaat ettiği, ancak bunları yerine getirmediğinin belirtildiği, davacının 13.01.2009 tarihinde davalıyı tehdit ve hakaret etmesi nedeniyle yargılandığı ve mahkum olduğu, davacının 08.04.2008 tarihinde davalıyı tehdit ettiği iddiası ile ilgili olarak yargılandığı ve beraat ettiği, davacının 2007/7 – 2008/7. aylar arasında çalıştığının Kontrol memurunun raporu ile tespit edildiği, bu dönem yönünden davalı işverene gerekli bildirimleri yapmaması yönünde yazı yazıldığı, davalı işverenin gerekli bildirimleri yapmaması nedeniyle idari para cezası tahakkuk ettirildiği, davalı işverenin bu cezaya itiraz ettiği, Aydın 1. İdare Mahkemesi tarafından 2011/541 E. 2012/581 K. sayılı ilamda; “işe giriş bildirgesi ve işyeri bildirgesi verilmemesi yönünden verilen cezanın yerinde olduğu, ancak davalının 2007 yılında davacıyı şikayet etmesi nedeniyle bu tarihten itibaren çalıştırma iradesinden vazgeçtiği, bu nedenle bu şikayet tarihinden sonraki tarih yönünden ceza uygulanmaması gerektiği” belirtilerek idari işlemin kısmen iptaline karar verildiği, davalı işverenin oğlu Serdar C..’ın 24.07.2008 tarihinde evine izinsiz olarak yerleştiği gerekçesi ile davacıdan şikayetçi olduğu görülmüştür.
Somut olayda; davacının, davalıya ait villada bekçilik yapmak suretiyle çalıştığı iddia olunmuştur. Hizmet akdi, karşılıklı güvene dayalıdır. Davalı işverenin, davacıyı hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından dolayı şikayet ettiği tüm dosya kapsamından sabittir. Buna rağmen şikayet tarihinden sonra taraflar arasında hizmet akdinin ne şekilde kurulduğu tartışılmamıştır. Ayrıca Kurum kontrol memurları tarafından tutulan 14.10.2010 tarihli raporda; davacının 17.07.2007 tarihi itibari ile sigortalı olarak tescil edilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, davacının bu tarihten itibaren tescil edilip edilmediği Kurumdan sorulmaksızın bu dönem yönünden de hüküm kurulmuştur. Kontrol memurları tarafından davacının tespit edilen çalışmaları ile ilgili gerekli bildirimleri yapmaması nedeniyle davalı işveren aleyhine tahakkuk ettirilen idari para cezasına ilişkin itirazın incelendiği Aydın 1. İdare Mahkemesinin 2011/541 E. sayılı dosyası getirtilip incelenmemiştir. Dinlenen davacı ve davalı tanıklarının beyanları da çelişkilidir. Buna rağmen, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; dava konusu dönemde dönem bordrosu verilmediğini gözeterek, çevreden kolluk ve muhtarlık marifetiyle dava konusu dönemde davacının çalışmasını bilebilecek nitelikte olan tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, kontrol memurlarınca tutulan rapordan sonra Kurumca davacının resen tescil edilip edilmediğini araştırmak, davalı işverenin, davacıyı hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından dolayı şikayet etmesinden sonra taraflar arasında hizmet akdinin ne şekilde kurulduğunu tartışmak, gerekli bildirimleri yapmaması nedeniyle davalı işveren aleyhine tahakkuk ettirilen idari para cezasına ilişkin itirazın incelendiği Aydın 1. İdare Mahkemesinin 2011/541 E. sayılı dosyasını getirterek incelemek ve bu dosyadaki delilleri de gözönünde tutmak, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan A.. C..’a iadesine, 18.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.