Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/4729 E. 2014/6073 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4729
KARAR NO : 2014/6073
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

MAHKEMESİ : Erzincan 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2013
NUMARASI : 2010/298-2013/28

Davacı, 01/06/2007-02/09/2009 tarihi itibariyle devam eden fiili SSK sigortalılığının üstün sayılarak Esnaf Bağ-Kur sigortalılığının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 01.06.2007 ile 02.09.2009 tarihleri itibari ile devam eden fiili SSK sigortalılığının üstün sayılarak Esnaf Bağ-Kur sigrtalılığının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne davacının 31.05.2007 tarihi ile 11.07.2007 tarihleri arasındaki Bağkur sigortalılık kaydının iptaline, karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 16/11/1995-29/05/1997, 24/12/1998-20/11/2005 ve 22/02/2006-22/02/2010 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu, davacının 16/11/1995-30/11/2005 tarihleri arasında Esnaf Bağ-Kur sigortalılığının bulunduğu, 22/02/2006 tarihinde başlayan vergi kaydı nedeniyle 31/05/2007 tarihindeki SSK çıkışından sonra 01/06/2007 tarihinde esnaf Bağ-Kur sigortalılığının yeniden başlatıldığı ve vergi kaydının son bulduğu 22/02/2010 tarihine kadar devam ettiği, 15/01/1982-19/09/1999 tarihleri arasında 506 sayılı yasa kapsamındaki sigortalılığının giriş çıkışlarla devam ettiği, 07/01/2006-31/05/2007 ve 11/07/2007-31/08/2009 arasında aynı işveren yanında (….sicil numaralı işyeri) çalışmalarının bulunduğu ve 20/03/2010 da başka bir işyerinden girişinin yapıldığı ve çalışmasının devam ettiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, 506 ve 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık statülerinin çakıştığı 01/06/2007-31/08/2009 tarihleri arasında hangi sigortalılık statüsüne üstünlük tanınacağı noktasında toplanmaktadır.
“Çakışan sigortalılık sorununu” gerek 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 Sayılı Bağ-kur Kanunu birbirlerine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla S.. K..na tabi olmasını yasaklayıp sigortalının önceden başlayıp devam ede gelen sigortalılığına geçerlik tanıyarak çözüme ulaştırmaya çalışmışlardır. Yasa sistemimize göre bir kimsenin Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamına girebilmesi için hizmet akdine tabi bir işte çalışması yanında başka bir S.. K.. kapsamında bulunmaması gerekir. Anılan yasanın 3. maddesinin I. ( F ) bendinde “Kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların” ( K ) bendinde ise. “Herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların” sigortalı sayılmayacağı” belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanunu’nun 24. maddesinin I. ve II. Fıkralarında da bir kimsenin Bağ-Kur kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında. başkaca S.. K.. kapsamında bulunmaması koşulu getirilmiştir. Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık mümkün olmayıp, önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığa geçerlik tanınmaktadır (03.10.2001 gün ve E: 2001/21-627, K: 2001/659 Sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı).
5510 sayılı yasanın 6111 sayılı yasanın 33. maddesi ile değişik 53. maddesinde “Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır.” hükmü yer almaktadır. 5510 sayılı yasanın 53. maddesinde 6111 sayılı yasanın 33. maddesi ile yapılan bu değişiklik 01/03/2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olup bu tarihten önceki süreler için uygulanamayacaktır.
5510 sayılı yasanın 53. maddesinin 6111 sayılı yasa ile değiştirilmeden önceki halinde ise; “Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılır.” hükmü bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının 22/02/2006 tarihinde vergi kaydının başlaması nedeniyle 31/05/2007 tarihindeki SSK çıkışından sonra 01/06/2007 tarihinde esnaf Bağ-Kur sigortalılığının yeniden başlatıldığı ve vergi kaydının son bulduğu 22/02/2010 tarihine kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. Buna göre davacının 01/06/2007 tarihinde önce başlayan sigortalılığı 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılıktır. Bundan sonra 506 sayılı Kanuna tabi çalışmasının 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılığı sona erdirmeyeceği ortadadır. Ayrıca 5510 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 01/10/2008 tarihinden sonra da bu yasanın 53. maddesi gereğince önce başlayan sigortalılık olan 4/1-b kapsamındaki (Esnaf Bağ-Kur) sigortalılığının devam ettirilmesi de doğrudur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 27/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.