Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/4378 E. 2013/21376 K. 21.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4378
KARAR NO : 2013/21376
KARAR TARİHİ : 21.11.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, yurtdışında geçen çalışmalarını borçlanma talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2) Dava, davacının yurt dışında geçen süreyi başvuru tarihinde Türk vatandaşı olma koşulu aranmaksızın borçlanma hakkı bulunduğunun ve borçlanma tutarının başvuru tarihi esas alınarak belirlenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının yurt dışında geçen süreyi başvuru tarihinde Türk vatandaşı olma koşulu aranmaksızın borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine, borçlanma bedelinin kararın kesinleşmesinden sonra talepte bulunacağı tarihteki prime esas kazanç üzerinden ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 18.03.1962 doğumlu ve 19.10.2001 tarihinde izinle Türk vatandaşlığından çıkan davacının yurt dışında 10.10.1977 tarihinden itibaren fiili çalışmasının bulunduğu, 23.05.2012 tarihinde borçlanma talebinde bulunduğu ancak Türk vatandaşı olmadığı gerekçesiyle reddedildiği, davacının ülkemizde sigortalı tescilinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, Türk vatandaşlığından izinle çıkan davacının yurt dışında geçen süreyi 3201 sayılı Kanun’un 1.maddesine göre borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmesi doğrudur.
Uyuşmazlık, davacının borçlanma tutarının hangi tarihteki prime esas asgari ve azamî günlük kazanca göre belirleneceği noktasında toplanmaktadır.
3201 sayılı Kanun’un “Borçlanma Tutarı ve Borçlanma Tutarının İadesi” başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasına göre “Borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarı,
başvuru tarihindeki 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 82 nci maddesinde belirtilen prime esas asgari ve azamî günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancın % 32’sidir. Ancak, prime esas asgari günlük kazancın altında olmamak üzere borçlanma tutarına esas alt sınırı farklı bir miktarda belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Borçlanılan süreler, yurda kesin dönüş yapılmış olması şartıyla aylık tahsisi için … talepleri halinde 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin son fıkrası hükümlerine göre değerlendirilir. Tahakkuk ettirilen borç tutarı, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödenir. Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil edilir. Tahakkuk ettirilen prim borcunu tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranır.”
Somut olayda, davacının 23.05.2012 tarihli borçlanma talebinin hukuka aykırı olarak reddedilmesi nedeniyle davacının yurt dışında geçen süreyi borçlanma hakkı bulunduğunun yanında borçlanma tutarının 3201 sayılı Kanun’un 4.maddesinin 1.fıkrasına göre başvuru tarihine göre belirlenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken … biçimde bu istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.