Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/4263 E. 2013/10457 K. 21.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4263
KARAR NO : 2013/10457
KARAR TARİHİ : 21.05.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden … maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, iş kazası sonucu ölen işcinin yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, asıl davanın feragat nedeni ile reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile, taktir edilen 45.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı …’nün işçisi olan davacının murisi … …’un 14.10.2009 tarihinde çalışmakta olduğu işyerinde geçirmiş olduğu kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği anlaşılmaktadır.
28.08.2012 tarihli kusur raporunda, ‘… …’un geçirdiği kalp krizi ile yapmakta olduğu iş arasında illiyet bağının bulunmadığı, daha önce belirti göstermediğinden önlem alınmasının mümkün olmadığı, ani gelişen bir bedensel rahatsızlık olduğu gerekçesi ile kazada %100 kaçınılmazlık olduğu’ belirtilmiştir.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 73.maddesinin açık buyruğudur. Bunun yanında maddi ve manevi tazminat davalarına etkileri bakımından ilgililerin kusur durumunun hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya konulması, kusurun aidiyeti ve oranının açık bir şekilde belirlenmesi hakkaniyet gereğidir.
Kalp krizinde kişinin yaşının, beslenme şekli ve kültürünün, genetik özelliklerinin ve bünyevi yapısının, tütün bağımlılığı, alkol kullanımı, egzersiz durumunun, cinsiyetinin de faktör olduğu, sağlığının çeşitli faktörlerinin bir araya gelmesiyle bozulabileceği, sigortalının bünyevi yatkınlığı ve genel sağlık durumunun bir araya gelerek miyokart infarktüsünün ortaya çıkabileceği ve bu durumun olayın uygun illi kısmi sebebi olabileceği gözetilerek kusurun ağırlığının değerlendirilmesinde dikkate alınması gerekirken doğrudan sigortalıdan neşet eden bu durumu kaçınılmazlık olarak değerlendirme yapan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi hatalı olmuştur.
Dosyadaki tıbbi belgeler, yapılan işin niteliği, çalışılan işyeri ortamı ile olayın çözümünün tıbbi bilgiyi gerektirdiği nazara alındığında, alınan kusur raporunun yetersiz olduğu giderek hükme esas alınacak nitelikte olduğu söylenemez.
Yapılacak iş, işyeri hekimliği, iş sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman olan kardiyoloğ ve iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinden kusur raporu almak, verilen raporu dosyadaki bilgi ve belgelerle değerlendirerek çıkacak sonuca göre karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı … ve davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 21/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.