YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4017
KARAR NO : 2013/10234
KARAR TARİHİ : 20.05.2013
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden … maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, hek iki davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar ve davalılardan … İnş Ltd. Şti, … ve … Sigorta A.Ş vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere göre davacılar vekilinin tüm temyiz eden davalılar … İnş.Ltd.Şti , … … , ve … Sig.A.Ş vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, geçirdiği iş kazası sonucu vefat eden sigortalının anne,baba ve kardeşlerin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
Sigortalının ölüm tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa’nın 12. maddesinde sigortalının iş kazası sonucu ölümü halinde hak sahiplerine gelir bağlanacağı, bildirilmiş 506 sayılı Yasa’nın 24. maddesinde ” geçimi sigortalı tarafından sağlandığı belgelenen ana ve babasına” ibareleri 29.7.2003 tarihli 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Yasa’nın 35. maddesi ile değiştirilerek ” sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı Yasa’ya göre bağlanan aylık hariç olmak üzere bunlardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan ana ve babasına” ibareleri getirilmiştir. Bu tür yasaların yürürlüğe girmeleri ile birlikte derhal tesirini husule getireceği tartışmasızdır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesi değil ani etkisi söz konusudur. H.G.K.’nun 06.04.2005 tarihli, 2005-10-183 Esas, 2005-241 Karar nolu kararıda bu yöndedir.Bu durumda aylık bağlama hakkını doğuran olayın sözü edilen yasa değişikliği olduğu gözetilerek şartlar oluşuyor ise ölüm tarihi yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra ise aylığın ölüm tarihini takip eden aybaşından, ölüm tarihi yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce ise aylığa 01.09.2003 tarihinden itibaren hak kazanılacağının kabulü gerekir.
Somut olayda Sosyal Güvenlik Kurumunca tahkikat sonucunda zararlandırıcı olayın iş kazası olarak kabul edildiği ancak Sosyal Güvenlik Kurumunca maddi tazminat talep eden davacıların hiçbirisine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanmadığı anlaşılmaktadır. Kurumun bu davacılardan Hüsna, … ve …’e gelir bağlamama sebebi bu davacıların vefat eden sigortalının kardeşleri olarak ölenin desteğinde bulunmamalarının anlaşılır bir durum olmasıyla birlikte davacı anne ve babaya Kurumun gelir bağlamama sebebi Kurum memurlarının dosyaya bildirdikleri cevaptan tam olarak anlaşılamamaktadır. Hal böyle olunca da öncelikle maddi tazminat talep eden davacı … bakımından bu davacıların ölen sigortalının desteğinde olmamasına rağmen hatalı değerlendirme ile maddi tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi yine davacı anne ve babanın maddi tazminat istemlerinin bu davacılara Kurumun gelir bağlamama nedenini açık bir şekelde ortaya koymadan eksik araştırma ile karar verilmesi de hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, maddi tazminat isteminde bulunan davacı … bakımından bu davacıların ölenin desteğinde olmadıkları gerekçesi ile maddi tazminat istemlerinin reddine karar vermek, davacı anne ve babanın maddi tazminat istemleri bakımından ise öncelikle Kurumun bu davacılara gelir bağlanmama nedenini öğrenmek gerekirse bu davacılara SGK. Başkanlığını hasım göstererek iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti davası açmak üzere önel vermek, o davayı bu dava için bekletici mesele saymak, kesinleşen mahkeme kararı ile dava reddedilmiş ise davacı anne ve babanın maddi tazminat isteminin reddine karar vermek, dava kabul edilmiş ise hüküm tarihine en yakın tarihteki veriler gözetilerek davacının maddi zararını yeniden hesaplatmak , hesaplanan bu tazminatlardan Kurumca davacılara bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerinin rücuya tabi kısmını tenzil ederek çıkacak sonuca göre, bir karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalılar … İnş.Ltd.Şti , … … ve … Sig.A.Ş vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan … İnş Ltd. Şti, … ve … Sigorta A.Ş’ye iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacılara yükletilmesine,
20.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.