Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/3921 E. 2014/8976 K. 24.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3921
KARAR NO : 2014/8976
KARAR TARİHİ : 24.04.2014

MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2012
NUMARASI : 2006/172-2012/808

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava; davacının davalı Üniversite’ye ait işyerinde 15.12.1987-1995 yılı Mayıs ayı arasında geçen ve Kuruma eksik bildirilen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ye dayalı olarak gidildiği ortadadır..
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına 15/12/1987 tarihli işe giriş bildirgesinin Dicle Üniversitesi Döner sermaye işletmesince ,01/10/1990 ve 15/10/1991 tarihli işe giriş bildirgelerinin D.. R..nce,01/05/1993 ve 14/10/1993 tarihli işe giriş bilirgelerinin İ. Ltd. Şirketi işyerince,01/05/1994 tarihli işe giriş bildirgelerinin A. Ltd. Şirketi işyerince,20/09/1994 tarihli işe giriş bildirgesinin Ö. Ticaret N.. D..’e ait işyerince Kuruma intikal ettirildiği, 15.1.1988-1988/2 ,1.10.1990-15.6.1991,15.10.1991-15.6.1992 tarihleri arasında davalı üniversite bünyesinde,1.5.1993-30.6.1993 ve 14.10.1993-31.12.1993 tarihleri arasında davalı İntursa ltd.şti nezdinde ,1.5.1994-30.6.1994 A. LTD.şti nezdinde ,20.9.1994-31.5.1995 Ö. Ticaret şti- N.. D.. nezdinde 1304 gün sigortalı çalışmasının bulunduğu, davalı Üniversite kayıtlarında davacaının çalışmasıona ilişkin herhangi bir kayda rastlanılmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; çalışmanın geçtiği ileri sürülen kamu kurum kuruluşu niteliğinde olan Üniversite tarafından, davacı adına farklı zamanlarda işe giriş bildirgeleri Kuruma verilmesine rağmen davalı Üniversite’nin davacının çalışma kaydına rastlanmadığına ilişkin savunmada bulunması olağan dışıdır.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle davalı D.. R..nden davacının çalışmasına ilişkin tüm kayıt ve belgelerin getirtilerek, davacının,Üniversite’nin hangi bölümünde çalıştığı titizlikle araştırılarak bu bölümde çalışan kişilerin beyanlarına başvurmak,davalı işverenlerin Kurum nezdindeki ihtilaf konusu döneme ait dönem bordroları celp edilerek, tespiti istenen dönemde çalışması bulunan diğer bordro tanıklarının adresini Sosyal Güvenlik Kurumu ve zabıta marifetiyle araştırıp, tespit ederek bu tanıkları dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekili ile davalı D.. R.. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.