YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3712
KARAR NO : 2014/3908
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2012/143-2012/1142
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava; davacının davalı işyerinde 08.09.2007 – 06.06.2008 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında geçen ve davalı Kurum’a bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulü ile davacının davalı İ.Halil B..’ nin yöneticiliğini yaptığı sitede sigortasız geçen 17.09.2007 – 06.06.2008 tarihleri arasındaki çalışmasının sigortalı sayılmasının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına davalı tarafından düzenlenen işe giriş bildirgesi bulunmadığı, davacının dava dışı bir işyerinde 01.05.2007 – 11.09.2007 tarihleri arasında geçen çalışmalarının davalı Kurum’a bildirildiği, dönem bordrolarının dosya arasına alınmadığı, komşu işyeri sahibi ve kayıtlara geçmiş çalışanlarının tespiti için zabıtaya yazılan yazıya olumsuz cevap verildiği, davacının site sakinlerinin isimleri, telefonları ve araçlarının plakaları olduğunu iddia ettiği bilgilerin bulunduğu el yazısı ile yazılmış kağıtları delil olarak sunduğu, bunların karşılarında aidat ödemelerine ilişkin bilgiler olduğu, mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda; davacının sunduğu belgelerdeki bilgilerin tümünün davacı işyerinde çalışmamış olsa idi bilinmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalı tarafından sicil dosyasının da gönderilmediği, tanıkların da davacı beyanlarını doğruladıkları belirtilerek hükümdeki gibi görüş bildirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda; öncelikle davacının çalıştığını iddia ettiği blokta kat mülkiyeti oluşturulup oluşturulmadığı, davalı olarak tebligat yapılan yöneticinin gerçekten davalı işyerini temsil yetkisi bulunup bulunmadığı araştırılmadan, kat mülkiyeti yok ise tüm kat malikleri davaya dahil edilmeden, davalı işyerinin bir site/apartman olduğu ve site/apartman sakinlerinden genel giderler için aidat toplanıp toplanmadığı araştırılmadan, gelir-gider defterleri ile diğer resmi belgeler dosya içerisine alınmadan, talep edilen dönemde sitede/apartmanda oturan kiracı ve ev sahipleri tespit edilip tarafların gösterdikleri tanıklar haricinde re’sen seçilecek kişiler dinlenilmeden, ayrıca davacının talep ettiği dönemde davalı işyerine komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerinde çalışan ve kayıtlara geçmiş kişiler ile komşu site/apartmanlarda kapıcı olarak çalışan kişiler de zabıta marifeti ile tespit edilip dinlenilmeden, davacı tanığı olarak dinlenilen ve başka bir blokta kapıcı olarak çalıştığını beyan eden tanığın gerçekten kapıcı olarak çalışıp çalışmadığı hizmet cetveli, bordro, zabıta araştırması gibi deliller ile ortaya konulmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.