Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/3606 E. 2014/5393 K. 20.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3606
KARAR NO : 2014/5393
KARAR TARİHİ : 20.03.2014

MAHKEMESİ : Mersin 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/09/2012
NUMARASI : 2009/891-2012/1098

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 16/03/2009-20/08/2009 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 16/03/2009-20/08/2009 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının dava konusu edilen dönem içinde davalı veya dava dışı başka işveren tarafından hizmet bildirimi yapılmadığı, dönem ve ücret bordrolarının bulunmadığı, Kurum tarafından davalıişveren adına işyeri kaydının bulunmadığının bildirildiği, tanık beyanlarının alındığı, davacı tarafından dosyaya sunulan Ağustos 2009 tarihli Şube K.. Zimmet Listesinde dağıtım bölgesinin Tarsus olduğunun belirtilerek davacının adı yazıldığı ve listenin altında Kurye Türk’ün telefon numarasının yazılı olduğu, davacı sigortasız çalıştırılması ile ilgili olarak 04/12/2009 tarihinde Kuruma şikayette bulunduğu ve fadesinde İ..G..ve Bayram A..G..’ün yanında kurye olarak çalıştığını, bu iki kişinin kardeş olduklarını beyan ettiği, ayrıca dosyada bulunan 29/08/2010 tarihli Kontrol Raporundan B..A..G..e ait …. sicil numaralı işyeri ile ilgili olarak 2008/4. ayda yapılan sigortalı bildirimlerin fiili çalışmaya dayanıp dayanmadığı hususunda denetim yapıldığı, bu işyerinin adresinin davacının dava dilekçesinde bildirmiş olduğu adres ile aynı olduğu, bu raporda ve yapılan denetimde davacı ile ilgili bir husus bulunmadığı, işyerinin Bayram Al..G..e ait olduğunun ve İ..G..’ün işverenin kardeşi ve çalışanı olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacı dava dilekçesinde Kurye T.. P..K..Dağıtım Hizmetleri A.Ş.’yi davalı göstermiş ve davacı tarafından sunulan kurye zimmet listesinin altında K.. T..yazılmış ise de kolluk araştırmasında belirtilen adreste Bayram A..G..’e ait TPS Dağıtım isimli işyerinin bulunduğu belirtildiğinden ve Bayram A..G..e ait işyerinde yapılan denetim ile ilgili rapordan dava dilekçesinde gösterilen adresin bu kişiye ait olduğu anlaşıldığından gerçek işverenin kim olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir.
Yapılacak iş, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen şirketin Ticaret Sicilde kayıtlı olup olmadığını, kayıtlı ise ortaklarının kimler olduğunu, dava dilekçesinde gösterilen işyeri adresinin davalı şirkete ait olup olmadığını, davacı tarafından sunulan kurye zimmet listesinin altında bulunan telefon numarasının kime ait olduğunu belirleyip gerçek işverenin kim olduğunu tespit etmek, işverenin M..A..G.. veya bir başkası olduğunun anlaşılması halinde temsilcide hata olduğu kabul ederek, davacıya gerçek işvereni taraf haline getirebilmesi için uygun mehil vermek, gerçek işverenin davalı sıfatıyla savunmasının almak, bu duruma göre delilleri toplamak, kargo şirketlerinin özel izne tabi olup olmadığını araştırmak, buna göre davacının çalışmasının bulunup bulunmadığını belirlemek ve sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın davada husumetin kime yöneltileceği sağlıklı bir biçimde belirlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.