Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/337 E. 2014/1232 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/337
KARAR NO : 2014/1232
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

MAHKEMESİ : Ödemiş 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2012
NUMARASI : 2011/420-2012/673

Davacı-karşı davalı, kesilen aylığının yeniden bağlanmasına ve Kuruma borçlu olmadığının tespitine
Davalı-karşı davacı Kurum ise, icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davacı-karşı davalının isteminin kabulüne, davalı-karşı davacının isteminin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı-karşı davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının ölüm aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali ile ölüm aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin ve Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının ölüm aylığını kesen Kurum işleminin iptali ile davacının Kuruma borçlu olmadığının ve kesilen ölüm aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin tespitine, öte yandan Kurumun açtığı ve birleşen itirazın iptali davasınında reddine karar verilmiştir
Davanın yasal dayanağını oluşturan ve 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 56. maddesinin son fıkrasında “ Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır” kuralı getirilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden,davacının 10/07/1956 tarihinde evlendiği, 12/09/2003 tarihinde boşandığı, vefat eden babasından dolayı davacıya 01/10/2003 tarihinde ölüm aylığı bağlandığı, 27/04/2010 tarihli Kurum görevlilerince düzenlenen durum tespit raporunda, beyanda bulunan şahıslar davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığını, hatta babasından yetim aylığını almak ve sağlık yardımlarından faydalanmak için boşandığını belirttikleri, yine raporun çevre araştırması bölümünde, beyanda bulunan şahısların dışında, yazılı beyan vermekten kaçınan diğer çevre sakinlerinininde davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadıklarını belirttileri, Kurumunda bu rapora dayanarak davacıya bağlanan ölüm aylığını iptal ettiği, 01/10/2008 tarihinden itibaren yapılan ödemeleri borç çıkardığı ve davacı hakkında takip başlattığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Kurum görevlilerince düzenlenen durum tespit raporuna göre davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı sabittir. Bu nedenle, Kurumun 5510 sayılı Yasa’nın 56/son maddesine göre davacının ölüm aylığını kesme işlemi yerindedir. Kurum görevlilerince düzenlenen raporda beyanda bulunan şahıslar, her ne kadar yargılama sırasında farklı beyanda bulunmuşlar ise de, bunu haklı ve kabul edilebilir bir sebebe dayandıramadıkları anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davacının açtığı ve asıl dava olan, ölüm aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali ile ölüm aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin ve Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemlerinin reddine, öte yandan Kurumun açtığı ve birleşen itirazın iptali davasınıda yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde inceleyip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.